Artemis Tapınağı

Orijinal yunancadan gelen ismine rağmen, günümüzde Artemis Tapınağı’nın cazibe merkezi tamamen ülkemizde bulunmaktadır. Artemis tapınağı dünyada binlerce yıl boyunca Küçük Asya olarak adlandırılan bir bölgeyi oluşturmaktadır. Kıyı şeridinin ana hatlarını, sınırlarını ve adını değiştirmiştir. Günümüzde ünlü antik tapınağın resmi coğrafi konumundan dolayı İzmir ilinin Selçuk ilçesinde bulunmaktadır.

Artemis tapınağı bir zamanlar inşa edildiği yer olan bölgede hala korunmaktadır. Tapınaktan çok az şey günümüzde kalsada, dünyanın yedi harikası arasında gösterilmektedir.

Artemis tapınağı ve tarihi

Artemis tapınağı Karia’nın bereket tanrıçasına adanmış bir tapınak olarak bilinmektedir. Anadolu’nun batı kıyısında uzun zaman var olmuştur. Efsaneye göre ilk yapı Efes kentini de kuran Amazonlar tarafından yapılmıştır. Ancak ilk tapınaklar çok güvenilir değilmiş ve oldukça dayanıksız olarak inşa edilmiştir. Bu nedenle hızla çürümeye başlamışlardır. Ahşap tapınaklar depremlere, neme ve ahşap zararlılarına dayanamamıştır.

Modern Türkiye‘nin Ege kıyılarında Yunanlılar yaşadığı zaman, Efes sakinleri yeni bir tapınak inşa etmeye karar vermişlerdir. İhtişamı ve büyüklüğü önceki kutsal alanları geride bırakmıştır.

Efes’te Artemis tapınağı nasıl inşa edilmiştir?

Tapınak, onu gören herkesi şaşırması gereken görkemli bir yapı olarak tasarlanmıştır. O dönemde projenin uygulanması için büyük fonlara ihtiyaç vardı. Bunlar, anlatılmamış zenginlikleriyle ünlü son Lidya kralı Croesus tarafından karşılanmıştır.

İnşaat için Antik Dünyanın en yetenekli, ünlü ve seçkin ustaları davet edilmiştir. Artemis tapınağı birkaç usta tarafından yapılmıştır. Artemis tapınağının inşasının kökeninde Knossos’lu mimar Khersyphron bulunmaktaydı. O zamanlar büyük sütunlarla ölçekte eşi görülmemiş bir yapı inşa etmeyi öneren kendisidir. Aynı zamanda, usta, tipik ve orijinal yöntemler kullanarak zekice çözmeyi başardığı bir takım problemlerle karşı karşıya gelmiştir.

Artemis tapınağı

Gelecekteki tapınağı sık sık depremlerden korumak için Hersifron’un kullanmaya karar verdiği ilk şey bataklıktır. Çağdaş meslektaşlarından herhangi birinin bataklıkta büyük bir bina inşa etmeye cesaret etmesi olası değildir. Ancak o dönem de projenin geliştirilmesi sırasında usta, bataklık toprağının titremeleri yumuşatacağı ve tapınağı yıkımdan koruyacağı sonucuna varmıştır.

Yapının bataklığa batmasını önlemek için, inşaatçılar büyük bir çukur kazmışlardır. Kazılan bu çukuru ise, yün ve kömürle doldurdurduktan sonra temeli inşa etmeye başlamışlardır.

İnşaat sürecindeki ana zorluklardan biri de aynı bataklıktı. Yapı malzemelerinin viskoz topraklara teslim edilmesi çok zor olmaktaydı. Ayrıca tapınak mermerden yapılmıştı. Ancak zemin ve basamaklar için taş hala ezilememekteydi. Sütunlarla bu tür manipülasyonlar yapmak imkansızdı.

Daha sonra mimar, sütunun üst ve alt kısımlarına metal pimler çakmayı, bunlara tekerlek takmayı, ahşapla kaplamayı ve öküz yardımıyla şantiyeye sürüklemeyi önermiştir. Devasa sütunlar, viskoz bataklık toprağın üzerinde kolayca yuvarlanmış ve düşmemişlerdir. Eski inşaatın bir başka sorunu da uzun ve hacimli sütunların dikey montajıydı. Bunun uzun süre işe yaramaması nedeniyle Khersiphron neredeyse kendini öldürüyordu.

Diğer mimarların inşaatına katılımı

Tanrıça Artemis’e tapınağın inşasının tamamlanmasından önce, mimar Khersifron insaatın tamamlanmasını görememiştir. Ölümünden önce işleri standart dışı olmaktan çekinmeyen oğlu Metagen’e devretmiştir.

Üst kirişli sütunlara zarar vermemek için, bağlı olmayan torbalarla taşıma işini o geliştirmiştir. Böylece, enine çubuk başlıklara değil, kuma bastırılmıştır. Devamın da ise kum dökülen kiriş, amaçlanan yerine düzgün bir şekilde yerleştirilmiştir. Ancak bu mimar bile tapınağın inşaatının tamamlandığını görememiştir.

İnşaat işi ustalar Demetrius ve Peonit tarafından tamamlanmıştır. Bu, MÖ 550 civarındaydı. Artemis tapınağının yapımı toplamda 120 yıl sürmüştür.

Artemis Tapınağının tanımı ve tarihi

Tapınak, antik tarihin en büyük kutsal yapısıydı. Tapınağın çevresi 110 x 55 metre, sütunların yüksekliği ise 18 metre olarak inşa edilmiştir. Tapınağın duvarları ve çatısı dıştan hafif mermerle, tapınağın içi Praxiteles’in heykelleri ve Scopas kabartmalarıyla süslenmiştir.

Artemis tapınağının içinde, tanrıça Artemis’in fildişi ve abanozdan yapılmış ve değerli taşlarla işlenmiş bir heykeli bulunmaktaydı. Ayrıca bu heykel 15 metre yüksekliğindeydi. O dönem de Artemis, tüm canlıların hamisi olarak saygı gördüğünden, hayvanlar tanrıçanın kıyafetlerinde tasvir edilmiştir.

Kazılar sırasında arkeologlar tanrıça heykelini keşfettiklerinde, üzerindeki çok sayıda dışbükey oluşum karşısında biraz şaşkına döndüler. O dönemde bu çıkıntıların tam olarak ne olduğunu belirlemek mümkün değildi. Bunların tapınağın rahipleri tarafından ritüeller için boncuklar olduğu bir versiyonu vardır.

Aynı zamanda Efes de bulunan Artemis Tapınağı şehrin en parlak döneminde sadece kutsal alan olarak kullanılmamıştır. Aynı zamanda kasabalıların ve hatta yabancıların mali kaynakları da burada tutulurdu. Ayrıca görüşmeler de burada yapılırdı. Aynı zamanda, tapınak yerel yetkililerden bağımsızdı. Artemis tapınağının işleri bir rahipler koleji tarafından yönetilmekteydi.

Artemis tapınağı ve kundaklama

Şehirde belli bir kahraman heykeli bulunmuştur. Belirli yetenekleri olmayan bu kişi, hırsları olan bir adamdı. Bu kişi inşa etmeyi bilmediği için bu eseri yıkmaya ve böylece adını tarihte somutlaştırmaya karar vermiştir.

Suçlu olan bu kişi, tapınağın birçok ahşap yapıdan yapıldığını bilmekteydi ve onu ateşe vermiştir. O günlerde bu kadar büyük bir yangını söndürmek neredeyse imkansızdı. Yangını söndürmek için hiçbir ekipman yoktu. Ahşap kirişler hızla yandı ve çatı düştü. Yangından sonra tapınaktan geriye sadece sütunlar ve duvarlar kalmıştır. O kadar siyah oldu ki şehir sakinleri tapınağı söküp yeniden inşa etmeye karar verdiler.

O dönemde kundakçı çabucak anlaşılmıştır. Çünkü kendisi saklanmamış ve her adımda “başarısı” hakkında konuşmuştur. Şehir yetkilileri, bu kişinin adının tarihe geçme nihai hedefine ulaşılmayacağını umarak (belgelerde yazılı olarak ve konuşmalarda sözlü olarak) adının anılmasını yasaklamıştır. Ancak Theopompus adlı eski tarihçilerden biri, yazılarında tapınağın kundakçısının adını hala hatırlamıştır. Bu kişinin adı ise, Herostratus olarak tüm zamanların ve halkların en büyük aptalı olarak bilinmektedir.

Artemis tapınağı ve restorasyonu

Büyük İskender, Efes’te yanan Artemis tapınağının restorasyonuna mali olarak katılmıştır. İnşaat işi için mimar Alexander Deynokrat’ı denetlemekle görevlendirmiştir. Başka bir versiyona göre ise adı Heirokrat olarak bilinmektedir.

Tapınağın yeniden inşası inşaattan çok daha az zaman almıştır. Çünkü ana yapılar hala korunmaktaydı. Kutsal alanı restore ederken, mimar eski projeyi kullanmış ve yapıyı biraz daha geliştirmiştir. Yapıyı yüksek basamaklı bir kaide üzerinde yükseltmiştir.

Artemis tapınağı restore edildikten sonra, güzellik ve ihtişam açısından yanmış olandan daha iyi bir görünüme sahip olmuştur. Aynı göz kamaştırıcı beyaz ve göz kamaştırıcı lükslüğü geri gelmiştir. Efes sakinleri, Büyük İskender’in himayesine şükranla, portresini seçkin sanatçı Apelles’e sipariş etmiştir. Tabloyu tapınağa, tanrıça heykelinin yanına yerleştirmişlerdir.

Büyük İskenderin portresi o kadar gerçekçi çıktı ki, İskender tapınağın her ziyaretçisini gözleriyle izliyormuş gibi görünmekteydi.

Artemis tapınağı ve yıkılması

Artemis tapınağının ikinci yıkımı, Roma’nın gücü ve etkisinin zayıfladığı 263’te gerçekleşmiştir. İmparatorluğun barbarların baskınlarını engellemekte güçlük çekmekte olduğu dönemde meydana gelmiştir. Gotlar Efes‘i ele geçirmişler, şehri soyup yağmalamışlar ve Artemis’in kutsal alanını yıkmışlardır.

Tapınaktaki tüm değerli eşyalara barbarlar tarafından el konulmuştur. İnşaat, diğer binaların inşası için sökülmüş ve neredeyse parçalara ayrılmıştır. Yerine ise, Meryem Ana Kilisesi inşa edilmiş, ancak kısa süre sonra oda yıkılmıştır.

Artemis tapınağı ve günümüz

Antik Artemis tapınağının bulunduğu yerde, molozdan yeniden inşa edilmiş bir sütun ve yapıdan günümüze kalan devasa taşları görebilmektesiniz.

Efes Artemis tapinagi

Sütun, orijinallerinden 4 metre daha alçaktır. Ayrıca taşlar turistler için bir gizemdir. Hepsinin neden su altına girmediğini anlamak zordur. Ancak bazı taş grupları bataklığın tam ortasında yer almaktadır. Tapınağın birçok parçası karada durmaktadır. Turistler onları bank olarak kullanmaktadırlar.

Benzer konular