Köpekbalığı karaciğer yağı, Cetorhinus Maximus ve Squalus acanthias köpekbalıkları başta olmak üzere köpekbalıklarının karaciğerinden elde edilen bir yağdır. İskandinav halk tıbbında yaralar, kanser, kalp hastalığı uzun zamandır kısırlık dahil olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanmaktadır. Günümüzde, aynı sağlık yararlarını vaat eden bir diyet takviyesi olarak satılmaktadır.
Köpekbalığı Karaciğer yağı için yapılan sağlık yararları üzerine araştırmalar, yüksek oranda alkil gliserol (AKG), skualen ve omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA’lar) içeriğine sahip olduğu saptanmıştır. Ayrıca renk olarak, koyu sarıdan kahverengiye kadar bir tonu vardır. Aynı şekilde aroması ve tadı keskindir.
Köpekbalığı karaciğeri yağı sıvı veya kapsül formunda bulunabilmektedir. Ayrıca cilt kremlerinde ve dudak balsamlarında da bulunmaktadır.
Köpekbalığı karaciğeri yağının faydaları nelerdir?
Köpek balığı karaciğeri yağı içeriğinde ki AKG, skualen ve omega-3 PUFA’lar gibi bazı bileşiklerin sağlık yararlarından sorumlu olduğu düşünülmektedir.
Antikanser özellikleri olabilmektedir.
Köpekbalığı karaciğeri yağı en çok bilinen faydalarından biri, köpekbalıklarında son derece düşük kanser insidansına dayanan yüksek AKG ve skualen içeriği ile desteklenen kanserle savaşma yeteneğidir.
AKG, kemik iliği, dalak ve karaciğer gibi kan oluşturan organlarda bulunan bir yağ türüdür. Köpekbalığı karaciğeri yağı anne sütü ve kırmızı kan hücrelerinde de bol miktarda bulunmaktadır. Test tüpü ve hayvan çalışmaları, AKG’nin makrofajları aktive ederek ve anti-anjiyogenez etkileri uygulayarak, antitümör potansiyeline sahip olabileceğini göstermektedir.
Makrofajlar, diğer maddelerin yanı sıra kanser hücreleri de dahil olmak üzere kusurlu hücreleri sindiren ve antitümör savunması için gerekli kabul edilen bir tür beyaz kan hücresidir. Anti-anjiyogenez etkisi, kanser hücrelerini besleyebilen yeni kan damarlarının oluşumunu sınırlandırdığı anlamına da gelmektedir. Böylece tümörün büyümesini ve yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olmaktadır.
Dahası, köpekbalıkları, Squalus cinsinden bir bileşik olan en zengin skualen kaynağı olarak da kabul edilmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, skualenin serbest radikallerin kanserojen etkileriyle mücadele etmedeki antioksidan yeteneği sayesinde kimyasal olarak indüklenen cilt, kolon ve akciğer kanserlerine karşı koruma sağlayabileceğini ve bazı maddelerin kanserojen etkilerine müdahale edebileceğini göstermektedir. Ayrıca skualenin, kanser önleyici ilaçların neden olduğu iltihabı azalttığı da düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemini güçlendirebilmektedir.
AKG’ler, makrofajları aktive etmenin yanı sıra, antikor üretimini uyarmaktadır. Ayrıca bağışıklık sisteminin koruyucu rolüne katkıda bulunan proteinler olan Fc reseptörlerinin işlevini de iyileştirmektedir. Örneğin, ameliyattan önce ve sonra günde iki kez 4 mg saf AKG kapsülü verilen 40 yaşlı üzerinde 500 haftalık bir çalışmada, antikor seviyeleri önemli ölçüde arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu sayede iltihaplanma hafifçe azalmış ve komplikasyon oluşumu da neredeyse yok olmuştur.
Öte yandan, skualen sürfaktanlarla karıştırıldığında aşıların etkinliğini artırarak güçlendirici bir görev görmektedir. Bu durum, büyük olasılıkla skualenin immün sistemi uyarıcı aktivitesinden kaynaklanmaktadır. Yani antikor üretimini ve daha güçlü bir bağışıklık tepkisini uyarmaktadır.
Son olarak köpek balığı karaciğeri yağı, içerdikleri omega-3’ler gibi PUFA’lar ve anti-inflamatuar etkilerinden dolayı vücudun bağışıklık fonksiyonunu da etkileyebilmektedir.
Kalp sağlığını iyileştirebilmektedir.
Köpekbalığı Karaciğer Yağı tüketiminin diğer bir faydası da kalp sağlığına olan etkisidir. Bununla birlikte, skualen ile ilgili bilimsel kanıtlar çelişki gösterebilmektedir. Bir yandan araştırmalar, skualeni anti-aterosklerotik aktiviteyle ilişkilendirmiştir. Diğer yandan ise, yüksek tansiyon ve felç için bir risk faktörü olan arterlerde plak oluşumunu önlediği anlamına gelen sonuçlara ulaşılmıştır.
Ek olarak, skualen kolesterol üretiminin öncüsüdür. Ayrıca karaciğerde biriktiğine kolesterol ve trigliserit sentezini azalttığına inanılmaktadır. Dahası, kg başına 11 gram skualen verilen farelerde yapılan 1 haftalık bir çalışma da, HDL (iyi) kolesterol düzeylerinde bir artış göstermiştir. Ayrıca yağda bulunan omega-3 PUFA’ların kalp hastalığı riskini azalttığı da bilinmektedir.
Öte yandan, daha fazla kanıt, skualenin toplam kolesterol ve trigliserit düzeylerini artırabileceğini düşündürmektedir. Bir çalışmada, %0.05 ve %0.5 skualen ile takviye edilmiş bir diyetle beslenen hayvanlar, toplam kolesterolde sırasıyla %32 ve %35 artış yaşamışlardır. Kan trigliserit seviyeleri için de benzer bir eğilim gözlenmiştir.
Benzer şekilde, yüksek dozların 750 gram AKG ve skualen ile birlikte 3 mg omega-3.6 PUFA içerdiği 4 yetişkin üzerinde 13 haftalık başka bir çalışma yapılmıştır. Köpekbalığı karaciğeri yağı, n’nin toplam kolesterol seviyelerini %23 artırdığını belirlenmiştir.
HDL (iyi) kolesterol seviyelerinde ek bir azalma da kaydedilmiştir. Bu nedenle araştırmacılar, omega-3’lerin anti-inflamatuar etkilerinin bu kadar yüksek dozlarda AKG ve skualen ile görünmediği sonucuna varmışlardır.
Sağlıklı insanlarda 15 hafta boyunca günde 4 gram köpek balığı karaciğer yağı takviyelerle de benzer sonuçlar elde edilmiştir.
Potansiyel Faydalar
Köpekbalığı karaciğeri yağında AKG, skualen ve omega-3 PUFA’lar aşağıdaki sağlık yararlarına da sahip olabilmektedir;
Doğurganlığı artırmaktadır.
Köpekbalığı karaciğeri yağı üzerine hayvan çalışmaları, AKG’nin sperm hareketliliğini ve hızını artırabileceğini göstermektedir.
Cilt sağlığını iyileştirebilmektedir.
Skualen veya sebumun baskın bileşenidir. Cildi nemlendirmekte ve ultraviyole (UV) hasarından korumaktadır.
Radyasyon hasarını önleyebilmektedir.
Köpekbalığı karaciğeri yağında AKG, radyasyon tedavisinin neden olduğu doku hasarı gibi travmaları önemli ölçüde azaltmaktadır.
Ağız ülserlerini azaltabilmektedir.
Bağışıklık sistemi üzerindeki faydalı etkileri nedeniyle tekrarlayan ağız ülserlerinin oluşumunu önemli ölçüde azaltabilmektedir.
Köpekbalığı karaciğeri yağı kullanımının zararları nelerdir?
Köpekbalığı karaciğeri yağı hakkında bilinen bir yan etki yoktur. Ancak, daha önce de belirtildiği gibi, özellikle yüksek dozlarda alındığında bazı tartışmalar ortaya çıkmaktadır. Fazla kullanımlarda köpekbalığı karaciğeri yağı, kan kolesterol seviyeleri üzerindeki etkisini göstermiştir. Bu nedenle kalp rahatsızlığı olan kişiler bu takviyeyi almaktan kaçınmalıdır.
Ek olarak, daha önceki insan ve hayvan çalışmaları, köpek balığı karaciğer yağı ile elde edilen skualenin ve indüklenmiş pnömoniye neden olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca 2 hafta boyunca günde iki kez karaciğer hasarı meydana gelmiştir. Köpekbalığı yağı kapsülü iyot ekleyen ve karaciğerde toksik seviyelere neden olan bir kişi tarafından da rapor edilmiştir. Bu nedenle köpek balığı karaciğer yağı kullanmadan önce doktorunuza danışınız.
Son olarak, köpekbalıkları ağır metal kontaminasyonuna, özellikle cıva kontaminasyonuna eğilimli olmasına rağmen, çalışmalar bunun esas olarak kas dokusunda ve yüzgeçlerde biriktiğini göstermektedir. Daha önceki bir çalışma cıvaya maruz kalan balıklarda yağlarının, üretim sürecinde çıkarılabilecek ihmal edilebilir miktarda metal içerdiğini belirtmektedir.
Köpekbalığı karaciğeri yağının geleneksel kullanımları
- Bağışıklık sistemini desteklemek, enfeksiyonlarla savaşmak ve yaraları iyileştirmek için kullanılmaktadır.
- Mide bulantısı, ishal, mide ve solunum rahatsızlıkları gibi sindirim sistemi sorunlarının tedavisinde kullanılmaktadır.
- HIV, kanser, domuz gribi, radyasyon hastalığı ve soğuk algınlığı tedavisinde de kullanılmaktadır.
- Lösemi tedavisinde kullanılmaktadır.
- Artrit, astım ve sedef hastalığı gibi cilt iltihaplarının tedavisinde faydalıdır.
- Dudak balzamlarına, dudakları nemlendirmek ve çatlamayı önlemek için eklenebilmektedir.
- Ayrıca aft tedavisine de yardımcı olmaktadır.
- Kronik yorgunluk ve AIDS gibi ciddi sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olmaktadır.
Köpekbalığı karaciğer yağı nasıl kullanılmaktadır?
Uygun kullanım açısından köpekbalığı karaciğer yağı dozaj veya miktar hakkında çok az bilgi mevcuttur. Satın alma tutarının, kullanıcıların ihtiyaçlarına ve önceden var olan koşullara bağlı olarak değişebileceği belirtilmektedir. Bununla birlikte bir çalışma, ameliyattan önce günde iki kez 500 mg almayı önermiştir. Bu durum köpekbalığı karaciğer yağı kullanımının ameliyat sonrası bağışıklık ve yara iyileşmesi sağladığını göstermektedir.
Bununla birlikte, günde yaklaşık 15 gram daha yüksek dozlarda tüketildiğinde kan kolesterol seviyeleri üzerinde olumsuz etkilerin rapor edildiğini unutmamak gerekmektedir. Üreticiler köpek balığı karaciğeri yağının emilimini artırmaktadır. Bu nedenle hap almayı, her ne kadar yemekle birlikte almanızı önersek de bu iddiayı destekleyecek bilimsel bir kanıt yoktur.
Bu nedenle, dozaj, süre ve alımla ilgili olarak doktorunuzun talimatlarına uymak en iyisidir.
Aşırı doz
Kalp sağlığı için sözde faydalarına rağmen, bazı araştırmalar günde 15 gram veya daha fazlasının faydalı olabileceğini öne sürmektedir. Köpekbalığı karaciğeri yağı, aşırı dozun kan kolesterolünü artırabileceğini ve HDL (iyi) kolesterolü düşürebileceğini de göstermektedir.
Kan kolesterol seviyeleri üzerindeki bu etki sağlığa zararlı olabilmektedir. Ayrıca köpek balığı karaciğer yağı, anti-aterosklerotik etkisini veya arterlerde plak oluşumunu önleme yeteneğini ortadan kaldırabilmektedir.
Etkileşimler
Köpekbalığı karaciğeri yağı için, gıda ve ilaçlar arasında belgelenmiş bir etkileşim yoktur. Ancak bu, etkileşimin olmayacağı anlamına da gelmemektedir. Örnegin, köpek balığı karaciğer yağı kan basıncını düşürdüğü bilinen omega-3 içeriği yüksek bir yapıdadır. Bu nedenle tansiyon düşürücü ilaçlarla birlikte alındığında aditif etki gösterebilmektedir.
Benzer şekilde, omega-3 PUFA’ların kan inceltici etkisi göz önüne alındığında, aspirin ve varfarin gibi kan inceltici ilaçlar ile kombine edildiğinde kanama riskini artırabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, bilimsel kanıtlar da çelişki göstermektedir.
Bu tür risklerden kaçınmak için köpek balığı karaciğer yağı almadan önce sağlık uzmanınıza danışmak gerekmektedir.
Depolama ve kullanım
Omega 3 PUFA içeriği nedeniyle, köpek balığı karaciğeri yağı oksidasyona çok yatkındır. Bu da üzerinde kolayca küf oluşabileceği anlamına gelmektedir. Oksitlenmiş omega-3 takviyeleri etkinliklerini kaybedebilmekte ve sağlığa zararlı etkileri olabilmektedir.
Köpekbalığı karaciğeriyağı takviyelerin tazeliğini kaybetmesine neden olabilecek bazı faktörler arasında ışık, ısı ve oksijene maruz kalma yer almaktadır. Bu nedenle karanlık bir yerde saklanması hatta soğutulması tavsiye edilmektedir. Çoğu omega-3 takviyesi açıldıktan sonra yaklaşık 3 ay güvenlidir. Ancak karanlıkta 1°C’de saklandığında dahi 4 ay sonra bozulabilmektedir. Bu nedenle, kullandığınız ekin saklama ve kullanım talimatlarını dikkatlice okumak faydalı olacaktır.
Gebelik ve emzirme
Hayvan çalışmaları hamilelik sırasında ağızdan kullanımda, kolostrum (anne sütünün ilk şekli) eklenmesinin beyaz kan hücresi sayısını arttırdığını göstermiştir. Bu nedenle, bebeğin bağışıklığında potansiyel bir gelişme olduğu da gözlemlenmiştir. Ancak hamile ve emzikli kadınlarda köpekbalığı karaciğer yağı etkisine dair bilimsel bir kanıt bulunmadığından kaçınılmalıdır.
Belirli popülasyonlarda kullanım
Kalp hastalığı olan kişilerde, kan basıncı ve kan inceltici ilaçlar alan kişilerde potansiyel yan etkilerin yanı sıra, köpek balığı karaciğeri yağı çoğu insan için genellikle güvenli olabilmektedir.
Dahası, köpek balığı karaciğer yağı, balık alerjisi olan kişiler için alternatif bir omega-3 kaynağı olabilmektedir. Kemikli balıklara karşı toleransı olmayanlar arasında köpekbalıkları gibi kıkırdaklı balıkların düşük alerjenitesinden kaynaklanmaktadır.
Alternatifler
Köpekbalığı karaciğeri yağı sağlığa birçok faydasından sorumlu olan AKG, skualen ve omega-3 PUFA’lar açısından zengin olmasına rağmen, diğer gıda kaynakları ve takviyelerinde de bulunabilirler.
Örneğin AKG, inek sütünde de bulunabilmektedir. Skualen, Zeytin, Trabzon hurması, buğday tohumu, amaranth ve pirinç kepeği yağı içerisinde de ölçülü olarak bulunmaktadır.
Son olarak, yağlı balıklar, balık yağı, omega-3 PUFA’lar, chia tohumları ve keten tohumu yağı dahil olmak üzere çeşitli hayvan ve bitki kaynaklarında bulunmaktadır.