Temel bilgiler
Azerbaycan, eşsiz “önemli noktaları” ile ifade edilemez derecede görülmeye değer bir ülkedir. Mecazi olarak “ateşler ülkesi” olarak da adlandırılmaktadır. Çünkü toprakları petrol ve gaz yatakları bakımından zengindir. Ayrıca yüzeye yakındır ve yerden ateş meşaleleri çıkmaktadır. Bu ülkenin muhteşem doğal manzaraları zıt manzaralarla doludur. Burada 4 mevsimi aynı anda izleyebilmek mümkündür. Lüks mimari formlar, yukarı doğru büyüyen gökdelenler, batı tarzında özgün modern kentsel stil, eski binalar, eski saraylar ve kalelerle bir arada var olmaktadır.
İlkel insanlar, elverişli bir iklim ve doğal koşullar tarafından kolaylaştırılmış bir şekilde yaşamışlardır. Ayrıca 1,5 milyon yıldan daha uzun bir süre önce modern Azerbaycan topraklarına yerleşmişlerdir. Bugüne kadar, Azerbaycan’ın bazı bölgelerinde ki topraklarda eski insanların varlığına dair kanıtlar bulunmuş ve korunmuştur. Zerdüşt tapınağı Ateşgah, Şamahı şehri, Chukhur-Gabala, Şeki ve taşlara oyulmuş çok sayıda görüntüsüyle ünlü Gobustan arkeolojik rezervi bunlardan bazılarıdır. Yaşları ortalama olarak 4-5 bin yıl olan petroglifler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Azerbaycan’ın başkentinde tamamen farklı bir yaşam tüm hızıyla devam etmektedir. Başkent Bakü, Kafkasya’nın en büyük şehri ve Hazar Denizi’nin en büyük limanıdır. Canlı, aydınlık sokaklar, hediyelik eşya dükkanları ve temalı dükkanlar, lüks restoranlar ve şirin kafelerle çevrilidir. Burada lezzetli bir yemek yiyebilmekte ve eşsiz bir nargile içerek rahatlayabilmektesiniz. Oryantal ritimlerle de dansa dalabilirsiniz. Bakü, görülmesi gereken yerler ve tarihi yerler açısından oldukça ilgi çekicidir. Burada her turistin hayran olduğu Bakü rıhtımı; Bayrak direği yüksekliğinde dünyada ikinci sırada yer alan Bayrak Meydanı; Eski Şehir (Icheri Sheher) ve sokaklarında ünlü Sovyet filmlerinden sahneler çekilmiştir. “Ateş Kuleleri” görünümlerinde 3 alevi andıran Azerbaycan’ın en yüksek binaları ve son teknoloji kültür merkezi 2014 yılında tasarımı dünyanın en iyisi olan Haydar Aliyev ve diğerleridir.
Konuksever ve arkadaş canlısı Azerbaycanlılar misafirperver, açık ve gerektiğinde size yardım etmeye her zaman hazırdır. Ayrıca Azerbaycan mutfağının ürünleri de sağlıklıdır. Kafkas halklarının gezegenimizin uzun ömürlüleri arasında olduğu iyi bilinmektedir.
Coğrafi konumu
Azerbaycan, kafkasya’nın güneydoğusunda yer almaktadır. Rusya, Gürcistan, İran, Ermenistan ve Türkiye ile komşudur. Doğuda ise, toprakları Hazar Denizi’ne kıyıdır. Ayrıca topraklarının neredeyse yarısı dağlık bir yükseltiye sahiptir. Kuzeyde Kafkasya’nın sırtı, orta kısımda Kura-Arak ovası, güneydoğuda Talış dağları ve Lenkeran ovası ile konumlanmıştır. Ülkenin en yüksek noktası Bazarduzu Dağı’dır (4466 m). İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Kore, Azerbaycan’a benzer enlemlerdedir.
Yüzölçümü 86.6 bin metre km kare’dir. Azerbaycan’ın kuzeyden güneye uzunluğu yaklaşık 400 km, batıdan doğuya yaklaşık 500 km’dir. Azerbaycan toprakları ayrıca Hazar Denizi’nin küçük adalarını (Bakü ve Abşeron takımadaları) içermektedir.
Nüfusu yaklaşık 9,7 milyon kişidir (2016 verileri). 1 Temmuz 2013 itibariyle kentsel nüfus %53.1, kırsal nüfus ise %46.9’dur. Nüfus yoğunluğu: 112 kişi/km2. Etnik köken %91,6 Azeri, %2 Lezgin, %1,4 Ermeni, %1,3 Rus, %1,3 Talış, %1’den az Avar, Türk, Tatar, Ukraynalı, Kürt, Yahudi vb.
Siyasi yapısı olarak demokratik, yasal, laik, üniter bir cumhuriyettir. BDT’nin bir parçası olmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet iktidarı sistemi, güçlerin yasama (Milli Meclis – Millet Meclisi), yürütme (Cumhurbaşkanı) ve yargı (Azerbaycan Cumhuriyeti mahkemeleri) olarak ayrılması ilkesine dayanmaktadır.
İdari bölgesel bölüm olarak Azerbaycan 66 bölge, 11 şehir ve 1 özerk cumhuriyet olarak ayrılmıştır. Nahçıvan ise, Özerk Cumhuriyeti’ne bölünmüştür.
Başkent 2,1 milyondan fazla nüfusa sahip Bakü şehridir. Bakü, Kafkasya’nın en büyük şehri olarak bilinmektedir. Ayrıca Kafkasya’nın en büyük ekonomik, endüstriyel, bilimsel ve teknik merkezi ve Hazar Denizi’ndeki en büyük limandır.
Resmi dil olan Azerice, Türk dil grubuna aittir. Rusça, Azerbaycan’da resmi bir dil değildir, ancak Bakü ve diğer büyük şehirlerde yaşayanlar arasında aktif olarak kullanılmaktadır. Ancak, başkentin dışında, SSCB’nin çöküşünden bu yana Rusça bilenlerin sayısı önemli ölçüde azalmıştır. Gençlik İngilizce bilmektedir.
Para birimi olarak Azerbaycan manatı kullanılmaktadır. Ülke’de mevcut kurdan döviz bozdurabileceğiniz çok sayıda döviz bürosu vardır. Bu tür noktalar genellikle Bakü’de, büyük şehirlerde ve havaalanlarında günün her saatinde çalışmaktadır. Ayrıca bankalarda ve bazı otellerde para bozdurulabilmektedir.
Dinsel bakımdan Anayasaya göre Azerbaycan laik bir devlettir. Ülke nüfusunun yaklaşık %99,2’si Müslüman: yaklaşık %85’i Şii Müslüman, yaklaşık %15’i Sünni Müslüman olarak bilinmektedir. Azerbaycan’da Ortodoksluk zayıf bir şekilde yayılmaktadır. Ülkede 3’ü Bakü’de olmak üzere 6 Ortodoks kilisesi vardır. Yahudi toplulukları aktif ve etkili olarak kabul edilmektedir.
Standart saat dilimi UTC/GMT +4 saat dilimidir.
Elektrik kullanımı bakımından Azerbaycan elektrik şebekelerinde voltaj 220/240 volt, akım frekansı 50 Hz’dır ve Standart çift fişli priz kullanılmaktadır.
İdari yapısı ve şehirleri
Azerbaycan’da toplam 79 şehir bulunmaktadır. Bunların en büyük olanı, başkenti olan Bakü’dür. Azerbaycan’da başkent Bakü ile birlikte 11 şehir büyükşehir olarak geçmektedir. Azerbaycan’ın diğer şehirleri aşağıda sıralı olarak verilmiştir. Nahcivan özerk bölge olarak geçmektedir. Aşağıda şehir statüsünde bulunan konumların listesi bulunmaktadır;
Ağcabedi | Ağdam | Ağdaş | Ağdere |
Ağstafa | Ağsu | Askeran | Astara |
Babek | Bakü (Başkent) | Balaken | Berde |
Beylegan | Bilesuvar | Cebrayıl | Celilabad |
Culfa | Daşkesen | Delimammadli | Füzuli |
Gedebey | Gence | Goranboy | Göygöl |
Göyçay | Hacıkabul | Hocavend | Hırdalan |
Hızı | Hocalı | Hankendi | Horadiz |
Hudat | İmişli | İsmayıllı | Kah |
Karabağ | Kazah | Kebele | Kelbecer |
Kobustan | Kuba | Kubadlı | Kusar |
Kürdemir | Laçın | Lerik | Lenkeran |
Liman | Masallı | Mingeçevir | Naftalan |
Nahçıvan | Neftçala | Ordubad | Oğuz |
Saatlı | Sabirabad | Salyan | Samuh |
Siyezen | Sumgayıt | Şabran | Şahbuz |
Şamahı | Şeki | Şemkir | Şerur |
Şirvan | Şuşa | Terter | Tovuz |
Ucar | Yardımlı | Yevlah | Zakatala |
Zengilan | Zerdab | Haçmaz |
Tarihi
Azerbaycan en eski kültür merkezlerinden biridir. Azykh, Taglar, Damjily, Dashsalahly, Gazma mağaralarında ve ayrıca 300-400 bin yıl önce burada yaşayan antik Azih insanının (Azykhantrop) çenesi de dahil olmak üzere yerleşimin diğer yerlerinde keşfedilen arkeolojik buluntular bunu göstermektedir. Azerbaycan, ilkel insanların oluşumunun gerçekleştiği topraklara aittir. Bu antik buluntu sayesinde Azerbaycan toprakları “Avrupa’nın en eski sakinleri” haritasına dahil edilmiştir.
Azerbaycan halkı aynı zamanda eski devlet geleneğine sahip halklardan biridir. Devlet tarihinin yaklaşık 5 bin yılı vardır.
Azerbaycan topraklarında ilk devlet oluşumları veya etno-politik dernekler çağımızdan önce bile ortaya çıkmıştır. MÖ 1. binyılda ve MS 1. binyılın başlarında Azerbaycan topraklarında Manna, Atropatena ve Arnavutluk gibi güçlü devletler vardı. Bu devletler, kamu yönetimi kültürünün yükseltilmesinde, ülkenin ekonomik kültür tarihinde olduğu kadar tek bir halkın oluşması sürecinde de büyük rol oynamıştır.
O zamanlar Azerbaycan topraklarının tamamını kapsayan tek bir dini dünya görüşü yoktur. Bu bölgede, eski Türk panteonunun ana tanrısı Tengri’ye ibadet yaygın olarak görülmüştür. Tengrianism, Zerdüştlük, ateşe ibadetin yanı sıra güneşe, aya, yıldızlara, toprağa ve suya ibadet yaygın olmuştur. Ülkenin kuzeyinde, Arnavutluk topraklarının bazı kesimlerinde, özellikle dağlık, batı bölgelerinde Hristiyanlık yayılmıştır.
Ortaçağ dönemi
Çağımızın başında III yüzyılda, Azerbaycan toprakları Sasani İran’ına ve VII yüzyılda Arap Hilafetine dahil edilmiştir.
Yine VII yüzyılda İslam’ın ülke genelinde yayılması, ülkenin ve halkının tarihi kaderinde önemli bir rol oynamıştır. İslam dini, tek bir halkın ve dilin oluşmasına güçlü bir ivme kazandırmış ve bu sürecin hızlanmasında belirleyici bir etkiye sahip olmuştur. Türk olmayan etnik gruplar arasında dini bir topluluğun ortaya çıkması, yerleşik oldukları Azerbaycan topraklarında ortak gelenek ve göreneklerin oluşmasına, aile bağlarının genişlemesine ve daha da derinleşmesine katkıda bulunmuştur.
IX yüzyılın ortalarından itibaren Azerbaycan devletinin eski gelenekleri yeniden canlandırılmıştır. Azerbaycan topraklarında Sajidler, Şirvanşahlar, Salaridler, Ravvadidler, Shaddadidler, Eldaniz devletleri ortaya çıkmıştır. Bağımsız devletlerin ortaya çıkması sonucunda siyasi, ekonomik ve kültürel hayatın her alanında bir uyanış yaşanmıştır. Rönesans döneminde Azerbaycan tarihinde başlangıç olarak kabul edilmektedir. Yaklaşık 600 yıl süren Sasani ve Arap boyunduruğundan sonra yerel devletlerin ortaya çıkması, İslam’ın ülke geneline yayılması ve Azerbaycan halkının etnik bir grup olarak oluşmasında katkıda bulunmuştur. Tek bir dil ve kültürün oluşmasında da önemli rol oynamıştır.
XV-XVIII yüzyıllarda Azerbaycan devlet kültürü daha da zenginleşmiştir. Bu dönemde Doğu’nun geniş topraklarını kapsayan Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safeviler, Afşarlar ve Ghajarlar devletleri doğrudan Azerbaycan hanedanları tarafından yönetilmiştir.
Uzun Hasan döneminde (1468-1478), Akkoyunlu devleti Yakın ve Ortadoğu’da güçlü bir askeri ve siyasi faktör haline gelmiştir. Uzun Hasan, tüm Azerbaycan topraklarını kapsayan güçlü bir merkezi devlet oluşturma politikası izlemiştir.
XV yüzyılın sonunda ve XVI yüzyılın başında Azerbaycan devleti tarihi evriminde yeni bir aşamaya girmiştir. Seçkin devlet adamı Uzun Hasan’ın torunu Şah İsmail Hatay (1501-1524), tüm Azerbaycan topraklarını kendi egemenliği altında birleştirmeyi başarmıştır. Bu durum da ise, tek bir merkezi Azerbaycan devleti ortaya çıkmıştır. O devlette başkenti Tebriz şehrinde olan Safevi Devletidir. Safeviler döneminde Azerbaycan dili devlet dili olarak ilan edilmiştir. Safevi devleti bir süre sonra Yakın ve Ortadoğu’nun en güçlü imparatorluklarından birine dönüşmüştür.
Safevi devletinin yıkılmasından sonra iktidara gelen seçkin Azerbaycanlı komutan Nadir Şah Afşar (1736-1747), Safevi İmparatorluğu’nun sınırlarını daha da genişletmiştir.
1739’da Nadir Şah Delhi de dahil olmak üzere kuzey Hindistan’ı ele geçirmiştir. Ancak Azerbaycan hükümdarının bu geniş topraklar üzerinde güçlü bir merkezi devlet kurma planları gerçekleştirememiştir. Nadir Şah’ın ölümünden sonra, yönettiği ve geniş toprakları kapsayan imparatorluk düşmüştür. XVIII yüzyılın ikinci yarısında Azerbaycan küçük devletlere ve hanlıklara ayrılmıştır. Bu dönem de ülke tarihinde bir askeri-politik durgunluk dönemi başlamıştır.
XVIII yüzyılın sonunda İran’da Türk Ghajar hanedanı iktidara gelmiştir. Ghajarlar, tüm Azerbaycan hanlıklarını merkezi hükümete tabi kılmayı amaçlayan bir politika izlemeye başlamıştır.
Böylece, Güney Kafkasya’yı fethetmeye çalışan Gadzharian İran’ı ile Rus İmparatorluğu arasında uzun bir savaş dönemi başlamıştır. Azerbaycan iki büyük güç arasındaki kanlı savaşların arenasına dönüşmüştür.
Türkmençay ve Gülistan antlaşmalarından sonraki dönem
Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828) anlaşmalarına göre Azerbaycan toprakları iki imparatorluğa bölünmüştür. Kuzey Azerbaycan Rusya’ya, Güney Azerbaycan ise Ghajarlar tarafından yönetilen İran Şahı’na bağlanmıştır.
Bu dönemden itibaren komşu devletlerden Azerbaycan topraklarına, özellikle Ermeni nüfusuna sahip Karabağ, Erivan ve Nahçıvan hanlıklarının topraklarına kitlesel göç başlamıştır. Sadece 1828-1829’da İran’dan 40-50 bin, Türkiye’den 90 bin Ermeni Azerbaycan’a yerleştirilmiştir. 1978’de modern Terter bölgesinin Shikharkh köyünde Ermenilerin İran’ın Maragha bölgesinden, Karabağ’a Ermenilerin yeniden yerleştirilmesinin 150. yıldönümü onuruna bir “Maraga-150” anıtı dikmeleri tesadüf değildir. 1988 yılında bu anıt Ermeniler tarafından Azerbaycan’ın tarihi bölgesi olan Karabağ’a Ermenilerin yeniden yerleştirildiğinin kanıtı olduğu için kasıtlı olarak tahrip edilmiştir.
1836’da Çarlık Rusyası bağımsız Arnavut Kilisesi’ni tasfiye etmiştir. Ayrıca onu Ermeni Gregoryen Kilisesi’ne bağlamışlardır. Böylece eski Azerbaycan Hıristiyan-Arnavut nüfusunun Gregoryenleştirilmesi ve Ermenileştirilmesi için uygun koşullar yaratılmıştır.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti
1918-1920 yıllarında 23 ay varlığını sürdüren Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Müslüman Doğu’nun ilk laik demokratik devleti olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, faaliyetlerini zor bir sosyo-politik durumda gerçekleştirmiştir. Ancak ADR hükümetinin demokratik devlet inşası, ekonomi ve kültür, eğitim, askeri kalkınma alanında attığı adımlar Azerbaycan tarihinde büyük bir iz bırakmıştır.
Ulusal Konsey tarafından kabul edilen Bağımsızlık Bildirgesi’nde ülkenin adına Azerbaycan denilmiştir. Bundan böyle Azerbaycan halkları egemenlik haklarının sahibidir. Ayrıca Doğu ve Güney kafkasya’yı kapsayan Azerbaycan tam teşekküllü bağımsız bir devlettir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, kendi sınırları dahilinde, milliyet, din, sosyal statü veya cinsiyet ayrımı olmaksızın tüm vatandaşlara medeni ve siyasi hakları garanti etmektedir.
Kısa sürede devlet bayrağı, marşı ve arması kabul edilmiştir. Azerbaycan dili devlet dili olarak ilan edilmiştir. Azerbaycan’da demokratik bir devletin inşası, savaş kabiliyeti yüksek bir ordunun oluşturulması alanında ciddi önlemler alınmıştır. Bunlardan başlıcaları arasında ekonomi ve kültür, eğitim ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine özel önem verilmesidir. Doğu’da ilk kez ve bazı Avrupa ülkelerinden çok daha önce Azerbaycan’da kadınlara oy kullanma hakkı verilmiştir.
11 Ocak 1920’de Paris Barış Konferansı’na katılan ülkeler tarafından Azerbaycan’ın bağımsızlığı tanınmıştır.
ADR bölgesi 114 bin km² (tartışmalı bölgeler hariç), nüfus 2,8 milyondan fazla kişiydi. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti hükümeti 28 Mayıs – 16 Haziran 1918 tarihleri arasında Tiflis’te, 16 Haziran – 17 Eylül tarihleri arasında Gence’de, 17 Eylül – 28 Nisan 1920 tarihleri arasında Bakü’de görev yapmıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin varlığı sırasında beş hükümet kabinesi kurulmuştur. İlk iki hükümete Fatali Khan Hoysky (1875-1920) başkanlık etmiştir. Nasib bey Yusifbeyli (1881-1920) sonraki üç Bakanlar Kurulunun Başkanı (Başbakan) olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Parlamentosu 7 Aralık 1918’den 27 Nisan 1920’ye kadar görev yapmıştır. Bu süre içinde 145 toplantı yapılmıştır. Alimardan bey Topçibaşev (1863-1934) ADR Parlamentosu Başkanı olarak görev almıştır.
Azerbaycan Sovyet iktidarı yıllarında
28 Nisan 1920’de Bolşevik Rusya’nın askeri saldırısı sonucu Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti düşmüştür. Aynı gün, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti topraklarında Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin (Azerbaycan SSC) kurulduğu ilan edilmiştir.
Sovyet iktidarı yıllarında Zengezur, Göyça, Nahçıvan’ın bir kısmı ve diğer bölgeler Azerbaycan’dan çekilmiş ve Ermenistan tarafından ilhak edilmiştir. Sonuç olarak Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti döneminde 114 bin km² olan ülke toprakları 86,6 bin km²’ye düşürülmüştür. Ayrıca 7 Temmuz 1923’te Bolşevik liderlerin girişimiyle Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi kurulmuştur.
Azerbaycan’daki Sovyet yetkililerinin direnişine tepki, acımasız bir baskı olarak ortaya çıkmıştır. Yalnızca 1937’de 29.000 kişi bastırılmıştır. Bu dönemde Azerbaycan halkı, Hüseyin Cavid, Mikayil Muşfig, Ahmed Cevad, Salman Mümtaz, Ali Nazmi, Tağı Şahbazi ve diğerleri gibi onlarca ve yüzlerce düşünür ve aydınını kaybetmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında (1939-1945), Bakü petrolü, Sovyetler Birliği’nin faşizme karşı kazandığı zaferde önemli bir rol oynamıştır. Azerbaycan halkı büyük cesaret ve özveri göstermiştir. Azerbaycan tümenleri Kafkaslardan Berlin’e kadar görkemli bir askeri yol kat etmiştir.
1948-1953’te, Azerbaycanlıların eski anavatanlarından Batı Azerbaycan’dan (Ermeni SSR’sinin sözde bölgesi) yeni bir kitlesel sürgün aşaması başlamıştır. 23 Aralık 1947’de SSCB Bakanlar Kurulu, Ermenistan SSC’nin 24 bölgesinden ve Erivan şehrinden 100.000’den fazla Azeri’nin sınır dışı edilmesine ilişkin bir kararı kabul etmiştir.
14 Temmuz 1969’da Azerbaycan’ın milli lider Haydar Aliyev’in liderliğindeki ilk dönemi başlamıştır. Totaliter rejimin zor tarihi durumunda, yerli halkının büyük hamisi Haydar Aliyev, Azerbaycan’ı SSCB’nin en gelişmiş cumhuriyetlerinden biri haline getirmek için kapsamlı reform programları uygulamaya başlamıştır. Azerbaycan’ın liderliği sırasında ekonomik alanda büyük başarılar elde edilmiştir. Bunlar kültürün gelişmesi, milli ve manevi değerlerin canlandırılması için önemli adımlar olarak ortaya konmuştur. Binlerce genç, SSCB’nin önde gelen yüksek öğretim kurumlarında okumak için gönderilmiştir. 1970-1985 yıllarında Cumhuriyet topraklarında 213 büyük sanayi kuruluşu kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. Azerbaycan’da üretilen 350 adet ürün dünyanın 65 ülkesine ihraç edilmiştir. Haydar Aliyev’in yaratıcı faaliyetleri sayesinde Azerbaycan, SSCB’de üretim, tarım ve kültür gibi birçok sektörde lider konuma gelmiştir.
18 Ekim 1991’de Azerbaycan devlet bağımsızlığını kazanmış ve kendisini Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin yasal halefi ilan etmiştir. Kısa bir süre sonra ADR döneminin devlet sembolleri restore edilmiştir. Halkın iradesiyle bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti, son derece zor koşullarda faaliyet göstermeye başlamıştır. Ancak Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırganlığının artması, iç iktidar mücadelesi ve ekonomik gerileme ülkeyi önemli ölçüde zayıflatmıştır. Azerbaycan Halk Cephesi ve Müsavat hükümetinin tatmin edici olmayan faaliyetleri ülkeyi parçalanmanın eşiğine getirmiştir. Bu dönemde ülke derin bir siyasi, ekonomik ve askeri krize girmiştir. 1993 yılının Haziran günlerinde Haydar Aliyev’in yeniden iktidara gelmesiyle Azerbaycan’ın kurtuluşunda belirleyici bir dönüm noktası meydana gelmiştir. 15 Haziran 1993’te Haydar Aliyev Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Kurulu Başkanlığına seçilmiştir. Bu gün tarihimize Ulusal Kurtuluş Günü olarak geçmiş ve 3 Ekim 1993’te halk oylaması sonucunda Haydar Aliyev Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
Haydar Aliyev’in kurtarma misyonu sayesinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet bağımsızlığı korunmuştur. Milli liderin iktidarda olduğu 1993-2003 yılları Azerbaycan tarihine derin reformlar dönemi olarak geçmiştir.
2003 yılından bu yana milli lider Haydar Aliyev’in siyasi seyri Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından başarıyla sürdürülmektedir.
Dünyayı saran ekonomik krize rağmen, cumhuriyette görkemli ulus ötesi projeler uygulanmaktadır. Bunlar ekonomik reformlar olarak tutarlı bir şekilde yürütülmektedir. Ülkenin dinamik kalkınmasına ve nüfusun sosyal refahını iyileştirmeye yönelik önlemler de alınmaktadır. Zor bir tarihsel durumda, önde gelen güçler ve yetkili uluslararası yapılarla ilişkiler başarıyla gelişmektedir. Devletin uluslararası ilişkiler sistemindeki rolü ve yeri güçlendirilmektedir. Tüm seçimlerde, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev oyların salt çoğunluğunu almış ve bu durum da Azerbaycan’da halkın birliğinin ve iktidarın ikna edici kanıtı olmuştur.
Nüfusu
1 Ekim 2021 itibariyle nüfusu 10.147.380 kişiye ulaşmıştır. Nüfusun yüzde 53’ünün kentsel, yüzde 47’sinin kırsalda yaşamaktadır. Ayrıca nüfusun yüzde 49,9’unun erkek ve yüzde 50,1’inin kadın olduğu belirtilmektedir. Kilometrekareye düşen nüfus 117 kişidir.
Ekonomi
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, sosyal ve siyasi hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, bağımsız bir ulusal ekonomi inşa etmek için sosyal alanda önemli önlemler almıştır.
ADR’nin ekonomik platformu, devlet, özel, kişisel, anonim, belediye ve diğer mülkiyet biçimlerinin gelişimi için eşit fırsatların yaratılmasını varsayan mülkiyet çoğulculuğuna dayanmaktadır.
ADR’nin tarım politikası, değerlendirilmek üzere Parlamento’ya sunulan tarım reformlarına ilişkin yasa tasarılarına da dayanmaktadır. Ancak kanun taslağından biri arazinin bedelsiz dağıtılmasını, diğeri ise arazinin ücretli olarak dağıtılmasını öngörmüştür.
ADR hükümeti 23 aylık görev süresi boyunca bazı güncel ekonomik sorunları çözmede önemli başarılar elde etmiştir. Bunlar arasında petrol sanayisi zor durumdan çıkarılmış, Bakü-Culfa demiryolunun yapımına devam edilmiş, Kür nehri üzerine köprü yapılmış, Azerbaycan Devlet Bankası kurulmuş, milli banknotlar basılmış, Hazar Denizcilik Şirketi petrol çıkarmaya başlamıştır.
Hükümet ayrıca uluslararası ekonomik ilişkileri yeni bir şekilde kurmak gibi önemli bir görevle karşı karşıya kalmıştır. Yabancı ülkelerle, özellikle komşu ülkelerle ekonomik ilişkiler kurması ve genişletmesi gerekmekteyken, bu konuda gerekli önlemler alınmıştır.
Azerbaycan hükümeti, dış ekonomik faaliyetlerde ana görevlerden birini yerine getirmeye çalışmıştır. Nüfusun ihtiyaçlarının gerekli gıda maddelerinde sağlanması ve hazinenin gelirlerini artırmak için ek kaynaklar bulmak üzere çalışmalarda bulunmuştur. Bu ek kaynaklardan biri de gümrük gelirleri olarak dikkat çekmektedir.
ADR’nin dış ekonomik ilişkilerinin oluşumu açısından, Gürcistan ile imzalanan anlaşma büyük önem taşıymaktadır. 26 Aralık 1918 tarihinde, bu cumhuriyetlerin ihtiyaçları çerçevesinde 1 yıl süreyle akdedilen bu anlaşmaya göre, temel malların alım satımında ve ayrıca nüfus ve halk için gümrük vergisi alınmamasına izin verilmiştir. Gürcistan demiryolu, petrol, akaryakıt, gazyağı ve yağların belirli bir miktar gümrüksüz ihracatı da sağlanmıştır. Azerbaycan’ın Ermenistan’daki diplomatik temsilciliği aracılığıyla, orada zor koşullarda yaşayan Azerbaycan halkının ihtiyaçlarının karşılanması için gıda ve malzeme kaynakları da gönderilmiştir.
30 Mart 1920’de Sovyet Rusya ve Azerbaycan’ın ortak toplantısında bir ticaret anlaşması imzalamıştır. Ancak Rusya, anlaşmanın şartlarına uymamıştır.
ADR döneminde, petrol endüstrisi de ekonominin gelişmiş bir dalı olarak kabul edilmiştir. O zamandan beri petrol dünyadaki ana itici güç olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle, parlamento ve hükümet, petrolün üretimini ve işlenmesini periyodik olarak analiz etmiş ve dünya petrol piyasasını incelemiştir.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin faaliyetlerinde sosyal meseleler dikkatin merkezinde olmuşlardır. Çıkarılan yasalar ve alınan özel önlemler bunun kanıtı olarak durumu gözler önüne sermektedir.
Devletin sosyal politikası iki kavram üzerine kurulmuştur. Birincisi, her Azerbaycan vatandaşının ekonomik olarak aktif olabilmesi, kar edebilmesi için koşullar yaratmak ve böylece yoksulluk seviyesini en aza indirmektir. İkincisi, toplumun her bir üyesine, sosyal olarak gerekli ihtiyaçlarını karşılayacak bir kar elde edebilmeleri için bu tür garantiler vermektir. Enflasyonla bağlantılı olarak nüfusun çeşitli kesimleri için ücretlerin artırılması konusu, hükümetin sosyal politikasının önemli bir yönüdür.
Mültecilerin maddi ihtiyaçlarının karşılanmasına ve barınmalarına, onlara tıbbi yardım sağlanmasına ve diğer ilgili konulara özellikle dikkat edilmiştir.
Devlet bütçesinden yeni hastaneler açmak, doktor ve diğer sağlık personeli yetiştirmek, bulaşıcı hastalıkları önlemek ve nüfusa ilaç sağlamak için yeterli miktarda kaynak ayrılmıştır.
30 Ekim 1918’de Bakü Ticaret Limanı yönetiminin faaliyeti yeniden başlamıştır. Ticaret gemileri aracılığıyla Bakü ile Port-Petrovsk (Mahaçkale), Salyan ve Lenkeran limanları arasında yolcu ve yük taşımacılığı organize edilmiştir. Hükümetin ciddi çabaları sonucunda 1919 yılında Bakü-Batum petrol boru hattı restore edilerek işletmeye alınmıştır.
Ağustos 1919’da İngiliz birliklerinin Azerbaycan’ı terk etmesinden sonra Bakü limanı ve ticaret filosu ADR hükümetinin kontrolüne girmiştir. Ticaret gemileri Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti bayrağı altında hareket etmeye başlamışlardır.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kendisi için belirlediği sosyo-ekonomik kalkınma programının tam olarak uygulanması ve 1920 yılının Nisan işgali tarafından engellenmesi yatmaktadır.
Azerbaycan bayrağı
28 Mayıs 1918’de Tiflis’teki Azerbaycan Milli Konseyi, Bağımsızlık Yasasını kabul ederek tüm dünyaya ülkenin bağımsızlığını ilan etmiştir. 16 Haziran 1918’de Fetali Han Hoyski’nin başkanlığındaki ülke ve Milli Konsey üyeleri, Bakü kentindeki gücün Türklerin elinde toplanması nedeniyle halk komiserleri konseyi Tiflis’ten Gence’ye taşınmıştır.
Sıkıyönetim ilan edilmesi (19 Haziran 1918), Azerbaycan Milli Ordusunun kurulması (26 Haziran 1918), Gence’nin tarihi adının geri verilmesi (30 Temmuz) gibi genç devletin en önemli kararları arasındadır. Azerbaycan dilinin devlet dili olarak ilan edilmesi (27 Haziran 1918) ve nihayet devlet bayrağının onaylanması (21 Haziran 1918 tarihnide olmuştur. Ancak bunlar tam olarak Azerbaycan tarihinin “Gence dönemi”nde kabul edilmiştir. Demokratik cumhuriyet, Azerbaycan’ın ilk bayrağı ve kırmızı zemin üzerine beyaz hilal ve beyaz sekizgen yıldız bulunan kırmızı bir kumaş olarak dizayn edilmiştir.
Üç renkli bayrağı onaylayan kararname
Tarihsel gerçek, XVIII yüzyılın sonundan XIX yüzyılın 50’li yıllarına kadar varlığını sürdüren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet bayrağı olarak 21 Haziran 1918’de hükümet tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun bayrağını kullanmıştır.
Türk bayrağının devlet oluşumu aşamasında Azerbaycan tarafından kabul edilmesi, o dönemde Gence’de gelişen karmaşık tarihi, siyasi ve askeri durumla açıklanmaktadır. Sonraki olayların gelişimi bunu doğrulamaktadır.
9 Kasım 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Fatali Khan Hoyski’nin raporuna dayanarak, Azerbaycan’ın yeni bir ulusal bayrağının, beyaz hilalli ve sekizgen yıldızla birlikte ve yeşil-kırmızı-mavili renklerle kurulmasına ilişkin bir kararı kabul etmiştir.
Bugün Azerbaycan üzerinde dalgalanan ulusal bayrak, her Azerbaycanlının gururu olmaktadır. İlk olarak 9 Kasım 1918’de Bakü’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun toplandığı binada (Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin şu anki binası) dikilmiştir.
Ancak ülke bayrağının tarihindeki en unutulmaz ve en şerefli gün bağımsızlık günüdür. İlk göndere çekilmesi demokratik, laik devlet olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Parlamentosu’nun açılış günü olan 7 Aralık 1918’dir. Bu tarihi günde, Parlamento binasının üzerine ulusal bayrakları dalgalanmıştır. Ama ne yazık ki, sonraki tarihsel ve siyasi süreçler bağımsızlığının korunmasına izin vermemiştir. Azerbaycan’ın 11. Kızıl Ordu tarafından işgali sonucunda Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti düşmüştür. Bu nedenle bağımsızlığının simgesi olan üç renkli bayrak 3 Mayıs 1920’de Parlamento binasından indirilmiştir.
5 Şubat 1991’de Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Konseyi ülke Bayrağı Hakkında bir kanunu kabul etmiştir. Bu Anayasa Kanununa göre, üç renkli bayrak devlet bayrağı olarak tekrar kabul edilmiştir.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın 17 Kasım 2009 tarihli Devlet Bayrağı Günü’nün kurulmasına ilişkin emriyle, her yıl 9 Kasım Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Bayrağı Günü olarak ciddiyetle kutlanmaktadır.
Arması
Hanedanlık armaları bilimi, yüzyıllardır dünya halkları arasında oluşturulmuş yasalara göre hareket etmiştir. Bu nedenle kendine özgü ulusal tarihsel geleneklere dayanan genel bir yasalara uygunluk sistemi ortaya çıkmıştır. Herhangi bir armanın üzerinde yer alan sembollerin genel olarak yasalara uygunluğu ve sağlam bir iç sistemi vardır. Aynı zamanda bu semboller şu veya bu şekilde tarihi, siyasi, ideolojik, ulusal-ahlaki, dini ve tasavvufi görüşleri yansıtmaktadır. Ayrıca halkı, milleti, devleti simgelediklerini ifade etmektedir.
Devlet Amblemi projesi 1918-1920’lerde var olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti döneminde yapılmıştır. Ancak onaylanması ve kabul edilmesi daha sonraki dönemlerde gerçekleşmiştir.
ADR döneminde hazırlanan arması, ülkenin mevzuat düzeyinde devlet sembolünü o yıllarda imkansız olduğunu kanıtlamıştır.
Bakanlar Kurulu iki kez milli marş, devlet amblemi ve mührü taslaklarının sunulması için bir yarışma kararı almıştır. Bu nedenle ilk kararnameye göre 23 Mart 1919’da “Azerbaycan” gazetesinde devlet amblemi ve mührü’nün hazırlanması için bir yarışma ilan etmişlerdir. İçlerinden en iyi projeler için iki ödül belirlenmiştir. Projelerin teslimi için son tarih 20 Nisan olarak belirlenmiştir. Ayrıca teşkilatlanma ve yürütme denetimi Posta ve Telgraf Nezareti’ne verilmiştir. Ne yazık ki, bu yarışma başarısız olmuş ve ilgili arma projesi kabul edilmemiştir.
30 Ocak 1920’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu yeniden “Askeri emirler, milli marş, arma ve mühür için projelerin hazırlanması hakkında” bir karar kabul etmiştir. Kararın ilk paragrafında, sipariş projelerinin sunulması için bir yarışmanın ilan edilmesi Harbiye Nezareti’ne emanet edilmiştir. Ayrıca bu projelerin asıl görevi ülkenin bağımsızlığının bir sembolünün bulunması olmuştur. Kararın ikinci fıkrasında, İstiklal Marşı, devlet arması ve mührü taslaklarının teslimi için yarışma ilan edilmesi Halk Eğitim Bakanına emanet edilmiştir.
Şubat 1920’de Halk Eğitim Bakanlığı, “Azerbaycan” gazetesinin (gazete) Rus versiyonunda milli marşın metninin yanı sıra devlet amblemi ve mührü için projelerin oluşturulması için bir yarışma ilan etmiştir. Ayrıca 19 Şubat 1920 tarihli Azerice ve Rusça olarak yayınladığı bir genelge sunulmuştur. Projeler Halk Eğitim Bakanlığı’na sunulacak ve Ulusal Bağımsızlığın ikinci yıldönümü olan 28 Mayıs 1920’de devlet ambleminin onaylanması planlanmıştır. Ancak 27 Nisan 1920’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin düşmesi, hükümetin arma için hazırlanan projelerden birini seçmesine izin vermemiştir. Sonuç olarak, ülke çapında ulusal öneme sahip bu konu uygulanmamıştır.
19 Ocak 1993’te ülkenin milli meclisi, 1919-1920 yıllarında bazı değişikliklerle hazırlanan devlet ambleminin taslak görüntülerinden birini yayınlamıştır. Bu seçimle birlikte anayasa Kanunu ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Amblemi olarak onay almıştır.
Para birimi
1917 Ekim Devrimi’nden sonra ülkenin yaşamında yeni bir dönem başlamıştır. Ulusal canlanma ve halkın özyönetim dönemi 100 yıllık bir aradan sonra bağımsız modern Azerbaycan’ın para dolaşımının tarihi olarak, 1918’de Bakü belediyesi tarafından çıkarılan kağıt para ile başlamaktadır. Ocak-Nisan 1918’de çıkarılan 5, 15 ve 50 manatlık küçük kağıt paralar ve 1, 3, 5, 10 ve 25 manatlık büyük belediye banknotları renk ve kağıt boyutlarında farklılık göstererek basılmaya başlanmıştır.
25 Nisan 1918’de Bakü’deki güç Bolşevik hizbin eline geçmiş ve kısa süre sonra yeni bir yönetim organı kurulmuştur. Bu organın adı o dönemde Bakü Belediye Ekonomisi Konseyi olarak adlandırılmıştır. Bu kurumun kararı ile ivedilikle yeni kağıt paralar hazırlanarak dolaşıma sokulmuştur. 10, 25 ve 50 manatlık bu paranın basımı, Halk Komiseri N. Narimanov’un imzası altında gerçekleştirilmiştir. Bakü Komünü’nün 31 Temmuz 1918’de istifa etmesinden sonra para birimleri güçlerini kaybetmelerine rağmen, 1918-1919 yıllarında halk arasında bir dolaşım aracı olarak işlev görmeye devam etmiştir.
7 Mart 1919’da bir Kararname ile, devlet Bankası’nın (Merkez Bankası) kurulması önerisini onaylamıştır. Tüzüğünün hazırlanması Maliye Bakanlığı’na verilmiştir. Aynı yılın 16 Eylül’ünde, Parlamento ve Maliye Bakanlığı’nın kredi departmanı tarafından hazırlanan Devlet Bankası Tüzüğü’nü kabul etmişlerdir. 30 Eylül 1919’da Azerbaycan Devlet Bankası’nın büyük açılışı gerçekleşmiş ve o günden itibaren ilk Banka faaliyetlerine başlamıştır.
Azerbaycan Tarihi Müzesi, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti döneminde 1919 başlarında Azerbaycan Hükümeti tarafından çıkarılan 100 manatlık ilk kağıt banknotları saklamaktadır. Yine aynı yılın ortasında çıkarılan 100 manatlık banknotların birkaç nüshasını da saklamaktadır. 25 manat (I-VIII serisi), 50 manat (I-XI serisi), 100 manat (I-VIII serisi), 250 manat (I-VIII serisi) ve en büyük para birimi cinsinden 100 manatlık banknot ve banknotlar basılmıştır. Birim olarak ise 500 manat (I-IV serisi), 1920’lerin başında dolaşıma girmiştir. Son banknotun adı Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yanı sıra Azerice, Rusça ve Fransızca mezhebidir.
Banknot basma yetkisi Devlet Bankasına aittir. Genel olarak, Sovyet döneminde Azerbaycan’da toplam 2 milyar 345 milyon tutarında banknot basılmıştır.
1919-1920’lerde çıkarılan para birimlerinin adları Azerice’de manat, Rusça’da ruble gibi geliyordu. Bunun temel amacı, uzun yıllar Rusya’nın kağıt parasına alışmış olan Cumhuriyetin yeni milli parasına halkın güvenini kazandırmaktır. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bu alandaki ekonomik politikası, ulusal para birimi olan manatın uluslararası tanınmasıyla organik olarak bağlantılı olmuştur.
Bu nedenle, Fransız hükümetinin desteğini hisseden ülke, hükümetin adını ve mezhebini Fransızca olarak yazmayı gerekli görmüştür.
Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti’nin izni ile 20 Ağustos 1919’da Bakü Belediyesi Ofisi 50 milyon manatlık ödül bonoları çıkarmıştır. Tahviller ise, 100.000 adetten oluşuyordu. Her biri 2000 seride 500 manat banknot ve 50 banknot olarak oluşturulmuştur. Tahvil İhraç Yasası, kazanılan miktar, kurallar ve zamanlamadan (1920-1972) bir alıntı içeriyordu.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin yıkılması 28 Nisan 1920’dir. O dönemde Sovyet gücünün kurulması üzerine ülkenin mevcut para sistemi yıkılmıştır.
Konuşma dili
Bağımsız bir devletin önemli bir özelliği olan devlet dili konusu, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin ilk hükümetinin ilgi odağı olmuştur. Cumhuriyet hükümetinin 27 Haziran 1918 tarihli kararnamesine göre, o zaman Türkçe olarak adlandırılan Azerbaycan dili devlet dili ilan edilmiştir. Bu karar, ana dilin devlet dili olarak kullanımını yansıtan ilk belgedir.
Bu karara göre, adli, idari ve diğer pozisyonlarda görev yapan kişiler, devlet dilini uygun düzeyde öğrenmeleri için eğitim almıştır. Ancak tamamen öğrenilene kadar devlet kurumlarında Rus dilinin kullanılmasına izin verilmiştir. Bu durum geçişten kaynaklı olmuştur. Ülke ulusal personelin yönetim alanında eğitimi sırasında, kastedilen geçici bir önlem olarak ortaya çıkarmıştır.
Ana dili devlet dili olarak ilan ettikten sonra hükümetin çözmesi gereken asıl görev, eğitim kurumlarının millileştirilmesiydi. 28 Ağustos 1918’de ADR hükümeti, ilk ve orta öğretim kurumlarında ana dilde eğitim verilmesine ilişkin bir kararı kabul etmiştir. Karara göre, tüm ilköğretim kurumlarında eğitim, devlet dilinin zorunlu öğretimi ile ana dilde yapılmalıdır.
27 Aralık 1918’de ADR Savaş Bakanı Samed bey Mehmandarov, Türk askeri personel arasında orduda selamlama emri imzalamıştır. Subaylar ve Azerbaycanlı olmayanlar, komutanlığı öğrenmekle görevlendirilmiştir. 11 Şubat 1919’da Hükümet, süvari tüzüğünün Türk dilinde onaylanmasına ilişkin bir karar kabul etmiştir.
Devlet dili statüsüne sahip olan Azerbaycan dili, parlamento toplantılarında kullanılmıştır. Diğer milletlerin temsilcilerinin Rusça konuşma hakkı vardı. Bu nedenle devlet organlarında yazılı ve sözlü konuşma arasında önemli bir fark vardır. Bazı istisnaları dikkate almazsanız, belgelerin dili, teklifler genel ve belki de zorunlu ilkelere dayanmaktadır. Ayrıca sözlü konuşma kural olarak gevşetilmiştir.
İklimi
On bir iklim bölgesinden dokuzu mevcuttur. Sıcaklıklar, bölgenin denize yakınlığına, bölgesel manzaraya, kutup ve ılımlı rüzgarların etkisine bağlı olarak iç kesimlerde değişmektedir.
İklim, orta ve doğu kısmı subtropikal ve kuru, güneydoğuda subtropikal ve nemlidir. (Lenkoran ovaları). Ayrıca Hazar Denizi kıyılarında ılıman ve yüksek kesimlerde soğuk ve dağlık olarak değişmektedir. Azerbaycan’ı ziyaret etmek için en uygun dönem ilkbahar ve sonbahar dönemleridir. Ülkenin farklı bölgelerindeki hava koşulları hakkında daha fazla bilgi edinmek için aylık hava durumu tahminlerine bakabilirsiniz.