“Toxic kişi”, “toksic ilişki” – bu kavramlar ile birlikte “toxic” terimi mecazi anlamda kullanmaktadır. İnternette “toxic” i nasıl tanımlayacağınız. Ayrıca bu tip insanlarla nasıl kuracağınız konusunda birçok materyal bulabilirsiniz. Sorun şu ki, bir kişinin özelliği olarak “toxic” bilimsel olmayan bir tanımdır. Her birimiz onu kendi içeriğiyle doldururuz. Araştırmacıların bu popüler psikoloji kavramıyla nasıl ilişki kurduklarını, onu insanlarla ilgili olarak kullanmamanın neden daha iyi olduğunu ve Britney Spears’ın bununla ne ilgisi olduğunu anlamaya çalışmaktadır.
Araştırmacılar Toxic kelimesi ile ne demek istiyor?
Amerikan Psikoloji Derneği’nin sözlüğünde toxic, bir maddenin vücut üzerinde toksik bir etkiye sahip olma kabiliyetini ifade etmektedir. Davranışsal toksisite terimi de vardır. Bunlar uykusuzluk gibi psikotrop ilaçların neden olduğu olumsuz davranış değişiklikleridir.
İnsan kişiliğinin olumsuz bir özelliği olarak “toksisite” akademik literatürün bir kavramı değildir. 2015 yılında, Amerikalı psikologlardan oluşan bir ekip, belirsiz psikolojik terminoloji hakkında bir makale yazmıştır. Ancak, makalede sadece bilimsel literatürün kavramlarını düşündüklerini hemen belirtmişlerdir. Ancak, yazarların “toksisite” içerdiği popüler “pop” psikolojisi tarafından sınırlandırılan terimler dikkate alınmamıştır.
2018 yılında toxic kelimesi Oxford Sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçilmiştir. O yıl sözlüğün web sitesinde “toksisite” konusuna kayda değer bir ilgi artışı olmuştur. Dahası, kelimenin kullanım bağlamı çok büyümüştür. Kurbağa zehirinin tanımlarından modern siyasi söylemin özelliklerine kadar kullanım alanı genişlemiştir.
Britney Spears şarkısı “toksisite” kavramının popülaritesini nasıl etkilemiştir?
Toksik (“zehirli”) sıfatı, XVII yüzyılın ortalarında İngilizce olarak ortaya çıkmıştır. “Zehirlenmiş” veya “zehire batırılmış” anlamına gelen ortaçağ Latin toxicus’undan gelmektedir.
Yirminci yüzyılın başında, toxic kelimesi zaman zaman mecazi anlamda bir araya gelmiştir. Örneğin 1913’te iş yeri yaralanmalarıyla ilgili bir Saturday Evening Post makalesi, “işçilerin toksik dikkatsizliğine” atıfta bulunmuştur.
1980’lerde kelimenin kullanıldığı bağlam da değişmiştir. Popüler psikoloji üzerine kitaplar, ilişkilerin toksik olarak adlandırılmaya başladığı aktif olarak çoğaltılmıştır. 1990’larda Sex and the City dizisi sayesinde “toksik bekarlar” kavramı ortaya çıkmıştır. Ayrıca 2003’te Britney Spears, “tehlikeli” bir adama acı verici bir bağlılık hakkında Toxic şarkısını yayınlamıştır.
Son yıllarda “toksik erkeklik” kavramı, terimin geçmişi 1980’lerin sonlarına kadar uzanmasına rağmen popüler hale gelmiştir. Ardından, Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki ikinci feminizm dalgasına tepki olarak mitopoetik bir erkek hareketi olarak doğmuştur. Mitolojistler, çağdaşları tarafından kaybedilen “derin erkekliği”, sözde gerçek ve olgun erkekliği restore etmek istemişlerdir. Olgunlaşmamış erkeklerin davranışı olan “toksik erkeklik” ile karşılaştırdılar. Zamanla, genel “toksik erkeklik” anlayışı gelişmiştir. Artık kadın düşmanlığına homofobiye, şiddete ve ruh sağlığı sorunlarına yol açan erkek klişelerine atıfta bulunmaktadır.
Toxic nedir?
Psikoterapist Abigail Brenner MD, Psychology Today için bir sütunda “toxic” kelimesinin resmi bir psikolojik terim olmadığını yazmaktadır. Daha ziyade, insanların belirli insanlarla uğraşırken sıklıkla nasıl hissettiklerini tanımlamalarıdır. “Toksisite”, katılımcıların kişisel sınırlarının genellikle bulanık olduğu ve insanların kendilerinin veya davranışlarının zor, meydan okuyucu ve düşmanca olarak algılandığı etkileşimleri tanımlamaktadır.
Psikolog ve koç Elizabeth Scott, Verywell Mind için bir makalesinde, “toksik bir ilişkide” bir kişinin karşılıklı destek ve bakım hissetmediğini, ihtiyaçlarına saygı duyulmadığını, aşağılanmış, yanlış anlaşılmış, güvensiz hissettiğine dikkat çekmektedir. Fiziksel taciz veya sözlü taciz içeren ilişkiler de “toxic” olarak kabul edilebilmektedir. Bunlar sadece romantik ilişkiler değildir. Arkadaşlar, meslektaşlar ve akrabalarla iletişim de olabilmektedir. Örneğin, “Anne her zaman haklıdır” makalesinde böyle bir iletişim hakkında kendimiz yazdık. Aile İlişkileri Nasıl Toksik Olmaktadır?
Kurumsal kültür bile zehirli olabilmektedir. MIT işletme okulu profesörü Donald Sull tarafından yapılan bir araştırma, büyük Amerikan şirketlerinde çalışanların işten çıkarılmasının ana nedeninin “zehirli kültür” olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda başka bir çalışmada araştırmacı, yönetim üzerine çalışılan makalelere atıfta bulunarak, bu “toksik kültür”ün farklı kaynaklardaki özelliklerinin tam tersi olabileceğini yazmaktadır.
Kime “toxic insan” denmektedir? Ne kadar doğrudur?
İnternetin hem Türkçe, hem de İngilizce konuşulan bölümlerinde “toksisite”yi belirlemek için birçok kontrol listesi bulabilirsiniz. “Toksik bir insan” ortaya çıkarabilecek özellikler arasında olumsuz bir tutum, kınama eğilimi, kabalık, empati eksikliği, sinizm, öfke, benmerkezcilik ve diğer birçok özellik sayılabilmektedir. Web’de onlarla iletişim kurmanıza yardımcı olacak talimatlar da vardır.
Abigail Brenner için Psychology Today dergisinde yayınlanan bir makalede, “toksik bir insanın” temel özelliklerini vurgulamıştır. Ona göre, bu tür insanlar manipülasyona eğilimlidir. Ayrıca özür dilemez ve kendi duygularının sorumluluğunu almazlardır. Yine aynı şekilde umursamaz ve desteklemezlerdir. Sonuç olarak, yorumlarda birçok cevap ortaya çıkmıştır. Kullanıcılar, yukarıda açıklanan özelliklere uyanları teşhis etmiştir. Örneğin, kullanıcılar bu tür kişilerin narsistik kişilik bozukluğundan muzdarip olma ihtimalinin yüksek olduğunu yazmışlardır.
Makalenin yazarı başka bir materyal yazmak zorunda kalmıştır. Bernner şöyle açıklamıştır; “Belirli kişilik tiplerini tek tek ayırmak niyetinde değildim. Elbette bu özellikler bazı kişilik bozukluklarında ortaya çıkabilmektedir. Ancak kendilerini başka birçok durumda da gösterebilirler ve yetiştirilme tarzının, inançların, yaşam koşullarının ve geçmiş deneyimlerin birleşik sonucu olabilirler.”.
“Toksisite” kavramının nesi yanlıştır?
“Toksisite” terimi bilimsel değildir ve net bir tanımı yoktur. Herkes onu içerikle doldurmaktadır. Bazıları için “toxic”, kaba şakalarla biri için söylenmektedir. Empati eksikliği olan ve biri için ise, fiziksel şiddetle ilişkilidir. Makalelerde açıklanan “toksisite” sinyalleri de genellikle çelişkilidir. Örneğin; aralarında hem çatışmalardan kaçınma, hem de anlaşmazlık arzusu aynı anda ayırt edilmektedir.
Sonuç olarak, her birinde bir kişinin “toxic” saflarına yerleştirilebileceği çeşitli özellikler vardır.
“Geçtiğimiz birkaç yılda, zor veya yıkıcı davranışlara tepki olarak ‘toksik’ etiketinin yükselişini gördüm. Psychology Today’den Harvard Business Review’a kadar medya kuruluşları, toksik insanların nasıl belirleneceği veya bunlardan nasıl kaçınılacağı konusunda makaleler yayınlamışlardır. Mitch McConnell gibi politikacılar bu terimi rakiplerini tanımlamak için kullanımışlardır. Ayrıca akademik psikologlar bile bu kavramı incelemeye başlamışlardır.” – Hannah Baer’in The Guardian için yazdığı bir makaleden
Baer, bu kavramın popülaritesinin “çatışmanın her iki tarafındaki insanların kaderci davranışlarına” neden olduğunu belirtmiştir. Bir yandan da gücendirilen insanlar, iletişimin neden özellikle diğerinin davranışına uymayan bir şekilde geliştiğini düşünmek yerine, bir kişiyi basitçe “toksisite” ile suçlayabilmektelerdir. “Toxic” etiketi, bir kişinin kusurlar üzerinde çalışmasını engelleyebilmektedir. “Kaba şakalarınız beni rahatsız ediyor” veya “Endişe göstermiyorsunuz, ihtiyaçlarıma saygı duymuyorsunuz, sadece sürekli olarak duygularınıza dikkat çekmek istiyorsunuz” demek daha iyidir. Birine “zehirli” demek sorunun ne olduğunu belirtmez.
Öte yandan eksiklikleri, davranış zorlukları üzerinde çalışmak, belirli bir sorun aramak istemeyen bir kişi, her şeyi “toksisite” ile haklı çıkarabilmektedir.
Psikolog Veronika Timoshenko, “toksisiteyi” bir kişinin kalitesi olarak değil, iletişimin bir özelliği olarak düşünmeyi önermiştir. Ardından, iletişimin toplanmamasının sorumluluğu tüm katılımcıları arasında dağıtılır. Bu yaklaşım, etiketlerin empoze edilmesini önlemeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca diğer insanların duygularını incitmemektedir.