Türkiye’de Antalya ili Kemer ilçesi yakınlarında bulunan Olympos antik kenti tarihi, Phaselis antik kenti kadar ilginç değildir. Ancak tarihi bakımdan daha zengin bir bölgedir. Ayrıca turist kalabalığının ve çok sayıda gezi otobüsünün olmaması burayı ziyaret etmeyi daha da çekici kılmaktadır.
Olympos antik kenti, Kemer’e 25 km uzaklıkta, popüler bir cazibe merkezi olan Tahtalı Dağı’nın eteğinde yer almaktadır. Dağların arasından akan bir nehrin oluşturduğu uzun, dar bir limanın derinliklerinde inşa edilmiştir. Nehir tamamen aktığında ve gemiler içinden geçebilmekteydi. Günümüzde nehir sığlaşmıştır ve çoğu zaman sadece ilkbaharda suyla dolmaktadır. Harabelerin yakınında iki koy bulunmaktadır. Sakin bir aile dostu tatil beldesi olan Çıralı plajı ve sırt çantalı gezginlerin gözdesi Olimpos plajı bu bölğede bulunmaktadır.
Olympos antik kenti ve Tarihi
Olympos antik kenti tarihi hakkında, Türkiye‘de bulunan diğer antik kentlere göre çok daha az şey bilinmektedir. Aynı zamanda 3. yüzyılda korsanlar tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Yağma depolamak için nehir vadisinde tenha bir yeri seven korsanlar stratejik konumu nedeniyle şehri hızla büyütmüşlerdir. Aynı zamanda ilerleyen dönemde Likya’nın en büyük şehirlerden biri haline gelmiştir. Ayrıca Likyalılar burada da kendi sikkelerini basmışlardır.
Olympos antik kenti kayıtlarda adı geçen Likya kentlerinin ilki olarak bilinmektedir. M.Ö. Roma valisi Servilius Vatia burada korsanları yendiğinde, ancak o zaman Romalılar nihayet bu bölgeye yerleşmişlerdir. Romalıların gelişiyle birlikte şehir de yeni bir gelişme döngüsüne başlamıştır. Günümüze kadar gelen eserlerin çoğu Roma dönemine aittir.
Burada yeni binalar, su boruları, hamamlar, yollar ve altyapı yapılmıştır. Aynı zamanda kapı aralığının boyutları 4 metreden yüksek olan tapınağa giriş kapısı, günümüze kadar korunmuştur.
MS 129’da şehrin adı, İmparator Hadrian’ın gelişi onuruna Adrianopolis olarak değiştirilmiştir. Şehir ticaret sayesinde gelişmeye devam etmiş, ancak korsanlar tekrar şehri ele geçirmişlerdir. Korsanlar ise kalıntıları hala denizden görülebilen bir kale duvarı inşa etmişlerdir. Aynı şekilde bu şehirde Bizans varlığının izleri de bulunmaktadır.
Olympos antik kenti, Osmanlı İmparatorluğu tarafından toprakların ele geçirilmesinden sonra, şehir sakinleri tarafından terkedilmiştir. Tarihçiler, bu kadar uygun bir stratejik konuma rağmen insanların neden Olympos’tan ayrıldığını hala anlayamamaktadır. Ancak tahminlere göre, bunun nedeni büyük ihtimalle Antalya ve Alanya limanlarının büyümesi olarak düşünülmektedir.
Olympos antik kent ve eserleri
Kentte arkeolojik kazılar günümüzde de devam etmektedir. Temizlenen alan giderek artmaktadır. Ancak şimdi Olympos’u ikiye bölen nehrin her iki tarafında da yaklaşık 50 metre genişliğinde şerit ormanla kaplanmıştır. Toprak çok yumuşak olduğundan ve duvar yapıları kolayca bozulabileceğinden arkeologların yavaş ve dikkatli çalışması gerekmektedir.
Ancak, Olympos antik kenti arkeoloji çalışmaları şaşırtıcıdır. Şehrin en parlak döneminde nasıl olduğunu hayal etmek ise, zor değildir. Bu bölgede amfitiyatro kalıntılarını, surları, birkaç Likya mezarını ve lahitleri görebilirsiniz. Arkeologlar, ziyaretçilerin antik Romalıların mühendislik düşüncesini görebilmeleri için su kemerinin bir bölümünü restore etmişlerdir. Nehir kıyısında taş setlerin ve en az bir köprünün kalıntıları bulunmaktadır.
Olympos antik kenti milli parkın bir parçasıdır. Etrafında muhteşem bir şekilde yetişen defne ve incir ağaçlarının gölgesinde henüz kazılmamış kalıntıları görebilirsiniz. Yakınlarda, sahildeki en iyi plajlardan biri olan Olympos plajı bulunmaktadır. Geceleri ise, belirli mevsimlerde deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bu bölgeye bıraktıkları görülebilmektedir.