İstanbul gezilecek yerler

Tarih:

İncelememizi okuduktan sonra, İstanbul’un başlıca turistik yerleri hakkında birçok faydalı bilgi öğrenebilirsiniz. Derecelendirmemizi derlerken deneyimli rehberlerin önerilerini ve incelemelerini dikkate aldık. İstanbul gezilecek yerler listesi ile ilgili kesinlikle aklınızda kalacak yerleri listelemeye çalıştık.

Ayasofya Camii

Ayasofya Camii

Başlangıçta, Bizans dönemine ait bu mimari anıtın bulunduğu yerde eski bir akropol vardı. 532’de İmparator Justinianus yönetiminde inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Konstantinopolis düştükten sonra, Ortodoks Kilisesi’nden katedral camiye dönüştürülmüştür. Ayrıca kendisine birkaç minare daha eklenmiştir. 55 metrelik kubbeli yapı, yüzyıllar boyunca birden fazla kez soygun baskınlarına ve yıkıma maruz kalmıştır. Ancak, padişahların çabaları üzerine türbelerinin içinde, Müslüman dilindeki hat ifadeleri ve Bizans mozaik ikonlarını korunarak zamanımıza kadar ulaşmayı başarmıştır. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

Topkapı sarayı

Topkapı sarayı giriş

“İstanbul gezilecek yerler” listesine dahil edilmesi gereken en ünlü İstanbul saraylarından bir tanesidir. XVIII yüzyılın ilk yarısında, güzel kale Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahlarına ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca saray bölgesi, her birinin kendi girişi olan ayrı bölgelere ayrılmıştır. Bunlar iç odalar, harem, ofis, hazine, hizmet ve ofis odaları olarak bölünmüştür. Günümüzde bu saray, alan açısından en büyük açık müze kompleksi olarak kabul edilmektedir. İstanbul’un bu tür manzaralarını tam bir gün ayırarak görmek gerekmektedir. Bu arada Topkapı sarayında bir fincan çay içip bir şeyler atıştırabilirsiniz. İçerisinde boğaz manzaralı şirin bir kafe vardır.

Sultanahmet Camii

Sultanahmet Camii

İstanbul’a yapacağınız gezi, kesinlikle bu XVII yüzyıldan kalan Caminin ziyaret edilmesini içermelidir. Caminin üsluplarındaki mimari zevkler Osmanlı ve Bizans örneklerini taşımaktadır. İnşaat işlerinde değerli ve eşsiz mermer türleri de kullanılmıştır. Ayrıca tapınağın cephesinin kaplandığı İznik çinileri güzel bir mavi renge sahiptir. Sultanahmet Camii ikinci adını onlar sayesinde almıştır.

Kapalı çarşı

İstanbul kapalı çarşı

Alışveriş tutkunları için İstanbul gezilecek yerler listesine eklenmesi gereken noktalardan biridir. Bu pazar, yaklaşık 3,7 bin metre kare büyüklüğünde devasa bir kapalı alandır. İçeriğin de ki 66 sokaklı çarşının XV yüzyılda çalışmalarına başlanmıştır. Günümüz de bu pazarda yaklaşık olarak dört bin dükkan bulunmaktadır. Ayrıca bu bölgede bir okul, hamam, tapınak, döviz büroları, depolar ve restoranlar bulunmaktadır. Burada alabileceğiniz ürünlerin başında baharatlar, çeşitli faydalı otlar, hediyelik eşyalar, kumaşlar, Türk halıları, değerli mücevherler, giysiler ve ayakkabılar gelmektedir. Aynı zamanda kapalı Çarşı’nın kendine has bir atmosferi vardır.

Yerebatan sarnıcı

Yerebatan sarnıcı

Yerebatan sarnıcı, zemin seviyesinden çok daha alçakta bulunan IV yüzyıla ait bir su rezervuarıdır. Daha önce, Konstantinopolis’teki ana su deposu olarak yapılmıştır. O dönem de su buraya komşu ormandan akmaktaydı. Sarnıcın tavanı, Bizans katedrallerinden getirilen 330’dan fazla mermer sütunu ile desteklenmiştir. XX yüzyılın sonunda ise, sarnıca müze statüsü verilmiştir. Bu nedenle kısmen restore edilmiş ve bir aydınlatma sistemi ile donatılmıştır.

Galata kulesi

Galata kuesi

Galata kulesi mimarisi Bizans döneminde yapılmış ahşap bir yapı olarak bilinmektedir. Varlığının uzun tarihi boyunca kule, mahkum, deniz feneri ve bir itfaiye kulesi olarak hizmet vermiştir. İstanbul‘daki rehberler size onunla ilgili birçok efsane anlatacaklardır. Bu nedenle İstanbul gezilecek yerler listenize eklemeniz gereken bir konumdur. Üst katta harika fotoğraflar çekebileceğiniz veya sadece şehrin ve denizin panoramik manzarasını seyredebileceğiniz bir gözleme platformu bulunmaktadır. Binanın dibinde, ülkenin ulusal mutfağını sunanlar da dahil olmak üzere çeşitli restoranlar bulunmaktadır.

Süleymaniye Camii

İstanbul Süleymaniye camii

Bu Camii’nin inşaat çalışmaları 7 yıl sürmüştür. İç dekorasyonda beyaz mermer kullanılmıştır. İstanbul’un en güzel ve en büyük camisinin içinde aynı anda yaklaşık 10.000 kişi ibadet edebilmektedir. Ayrıca 138 pencereli tapınak, Osmanlı İmparatorluğu’nun eski büyüklüğünü hatırlatmaktadır. Bölgede yüksek minareler, galeriler, ibadethaneler, kütüphaneler, rasathaneler, hamamlar, hastaneler ve eğitim kurumları bulunmaktadır.

Kız kulesi

İstanbul kız kulesi

Sparta ve Atina arasındaki savaş sırasında oluşturulan seyir terasına sahip yapı, küçük bir adada bulunmaktadır. Zaferin Atina ordusuna gitmesi üzerine ada bir karakola dönüştürülmüştür. Kız Kulesi bir dönem yalıtkan, ekonomik askeri depo, hapishane ve deniz feneri olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise İstanbul’un ana sembollerinden bir tanesidir. Efsanelere göre adı, Sultanın kızını bu kuleye hapsederek onu bir yılan ısırığından tahmin edilen ölümden kurtarmaya çalışmasından almıştır. Ancak kıza, 18 yaşına girmesi ile içinde zehirli bir sürüngen bulunan bir sepet çiçek verilmiştir.

Yoros kalesi

Yoros kalesi

Kalenin eski ihtişamından sadece kalıntılar kalmıştır. Bu yerin adı Yunancadan çevrildiği takdirde, “kutsal bir yer” anlamına gelmektedir. 1 günde İstanbul’da ne göreceğinizi bilmiyorsanız, Bizans günlerinin bu anıtına gidebilirsiniz.

II Bayezid Camii

Beyazıd Camii

Bu tarihi Camii XVI yüzyılın başında inşa edilmeye başlanmıştır. Ayrıca bu Camii, İstanbul’daki en iyi otellerin bile lüks açısından kıyaslayamayacağı harika ve görkemli bir tarihi mimari anıttır. Ayrıca Bayezid, iki güzel minaresi ile şehrin en büyük camilerinden bir tanesidir.

Rumeli hisarı

İstanbul rumeli hisarı

Savunma yapısının yapım tarihi XV yüzyıla kadar dayanmaktadır. Konstantinopolis’i boğazdan korumak için birkaç ay içinde güçlü inşaat duvarları oluşturulmuştur. Bizans dönemi sona erdikten sonra kale bir gümrük noktası haline gelmiştir. XX yüzyılla birlikte, ülkenin yetkilileri yeniden inşasını emretmiştir.

Emirgan Parkı

Emirgan parkı

Eski zamanlarda, şimdiki iyi organize edilmiş ve peyzajlı alan yerine, aşılmaz ormanlar vardı. Park alanında her bahar lale festivali düzenlenmektedir. Bu çiçeklerin çeşitli çeşitleri ve türleri, orijinal süslemeler ve benzersiz tablolarda birleştirilmektedir. İstanbul’da mutlaka gitmeniz gereken bu yer, Nisan ayında ziyaret etmek için ideal bir parktır.

İstanbul Arkeoloji Müzesi

İstanbul Arkeoloji Müzesi

Müze kompleksi, her biri insan gelişiminin tarihini gösteren bir milyondan fazla sergi öğesinin depolandığı 3 büyük binadan oluşmaktadır. Gerçek şu ki, XIX yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğu’ndan kültürel ve tarihi eserlerin ihraç edilmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Bu müzenin sergi salonlarında dünyanın ilk barış anlaşması gibi en nadide öğeleri görebilmeniz mümkündür.

Miniatürk

Miniatürk

İstanbul Minyatürk parkında, 1’den 25’e kadar formatta oluşturulmuş ünlü Avrupa ve Türk manzaralarının modelleri vardır. Park içerisinde ki nesnelerin sayısı yüzden fazladır. Bunlar; liman, demiryolu yolu, Artemis tapınağı, St. Sofya, Sultanahmet Camii vb. tarafından oluşmaktadır.

Haliç Körfezi

Haliç körfezi

Dünyanın en ünlü koylarından biri İstanbul’da bulunmaktadır. Burası İstanbul gezilecek yerler listesinde olması gereken bir kısımdır. Buranın Güney kıyısında bir zamanlar Bizans’ın kurulduğu Haliç Körfezi bulunmaktadır. Kentin sonunda elde ettiği refah bir alandan oluşmaktadır. Ayrıca körfezin elverişli coğrafi konumu nedeni ile güzel bir manzarası vardır. Geçmiş yüzyıllarda Osmanlı ve Bizans ticaret gemileri burada demirlemiştir. Günümüzde körfez kıyısı boyunca uzanan peyzajlı parklar, yürüyüş yolları ve önemli tarihi eserler yer almaktadır. Limanın kendisi, karanın derinliklerine inen kavisli bir koydur. Eski zamanlardan beri, formların benzerliği nedeniyle boynuz olarak adlandırılmıştır. Muhtemelen yerel manzaraların güzelliği ve bu tip merkezlerinin bolluğu nedeniyle “altın” olarak da adlandırılmaktadır. Günümüz de onları keşfetmenin en iyi yolu, körfezin sularında, görkemli sarayların, katedrallerin, camilerin, antik kıyı surlarının ve antik binaların nefes kesen manzarasına sahip olacağınız bir feribot gezisine çıkabilirsiniz.

Boğaz ve köprüsü

İstanbul boğazı

Kış ayları İstanbul’u yaz güneşinin sıcaklığından memnun etmese de, şehirdeki manzaralar bu nedenle azalmamaktadır. Buna ek olarak, kışın, şehrin konukları, turist kalabalığından ve önemli nesnelere giden kuyruklardan uzak, İstanbul’un huzurunun tadını çıkarabilmektedir. Kışın İstanbul’da ne göreceğinizi arıyorsanız, becerikliliği uygulayarak oldukça ilginç seçenekler bulabilirsiniz. Örneğin, harika bir tatil fikri, yoğun bir günün ardından dinlenmek için bir fırsat sağlayacak olan Boğaz’da bir deniz gezisidir. Güzel bir günde Eminönü iskelesine gelebilmekte ve vapura binip boğazın keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca bu gezi sırasında, bir fincan Türk çayı alabilmekte ve birkaç saat koşuşturmacadan kaçarak sessiz yüzeyde yelken açabilirsiniz. Boğazın eski sarayları, köprüleri, kaleleri, camileri ve köşkleri ile İstanbul’un güzel manzarasının tadını çıkarmanın tadını çıkarmakta bir seçenek olabilmektedir.

Dolmabahçe sarayı

Dolmabahçe sarayı

Osmanlı İmparatorluğu bir zamanlar sadece askeri gücüyle değil, aynı zamanda lüks saray binalarıyla da ünlüydü. Bugün en ünlülerinden biri, yerel mimari için hiç de tipik olmayan barok bir tarzda inşa edilmiş, Boğaz kıyılarındaki en zengin tarihi kompleks olan Dolmabahçe Sarayı’dır. İçeride 44’ü geniş, görkemli salonlar olan yaklaşık üç yüz oda vardır. Günümüzde bazı odalar, nadir bulunan eşyaların, sanat eserlerinin ve mücevherlerin sergilendiği sergi alanı olarak hizmet vermektedir. Dünyaca ünlü sanatçıların geniş bir tablo koleksiyonu da özel ilgiyi hak etmektedir. Saat Müzesi, bir zamanlar Sultan’a sunulan tüm özel saatleri içermektedir.

Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi sarayı

Fransız neo-Barok tarzındaki Beylerbey Sarayı, bir zamanlar Türk padişahlarının yazlık ikametgahı olarak hizmet vermiştir. Aynı zamanda çeşitli üst düzey misafirleri ağırlamak için de tasarlanmıştır. İlk olarak 1829’da inşa edilmiştir. Ancak bir yangının onu yerle bir etmesi üzerine 1865’te yerinde güzel bir beyaz mermer yapı ile inşa edilmiştir.

İç dekorasyon dış tasarımla tezat oluşturmaktadır. İç kısımda geleneksel Osmanlı tarzını yansıtan motifler içermektedir. Ayrıca içerideki her şey simetrik, odalar zengin bir şekilde dekore edilmiş ve zenginlikleriyle şaşırtmaktadır. Aynı zamanda zemin büyük Mısır halılarıyla kaplı, tavan Arap harfleriyle süslenmiş, yukarıdan sarkan devasa karmaşık avizeler ve porselen vazolarla süslenmiştir. Oryantal lüksün canlı bir örneği, Mavi Salon olarak da adlandırılan Kutlamalar Salonunda gösterilmektedir.

Hipodrom

Hipodrom

İstanbul’un Sultanahmet Meydanı topraklarının bir kısmı, bir zamanlar antik hipodromun bulunduğu yeri kaplamaktadır. Bu anıt, İstanbul’un hala Bizans olduğu uzak III yüzyılda ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu bölge muhteşem atlı araba yarışmaları için kullanılmıştır. Bugün dört tarihi eser Hipodrom ‘un en büyük değerini temsil etmektedir. Bu nedenle, 32 metrelik dikilitaşının kesin bir menşe tarihi yoktur. Ancak adını X yüzyılda, anıtı restore eden imparatordan almıştır. Serpantin sütun MÖ V yy’a ait bir yapıdır. Yunan ordusunun Perslere karşı kazandığı zaferin onuruna eski Yunan ustaları tarafından yapılan iç içe yılanlar şeklinde motiflendirilmiştir. Zaten 3500 yaşında olan eski Mısır dikilitaşı, Feodosia’dan Türk imparatoruna hediye olarak getirilmiştir. Son olarak, XIX yüzyıldan kalma güzel bir taş çeşme, Alman İmparatoru Wilhelm tarafından Sultan’a hitaben bir hediyedir.

Taksim Meydanı

Taksim meydanı

İstanbul gezilecek yerler listesinin tam merkezinde, şehrin kalbi haline gelen bir meydandır. Taksim de sadece bir meydan değildir. Burada mağazalar, restoranlar ve oteller ile ünlü bir eğlence ve turizm bölgesi olarak bilinmektedir. Birçok barı, gece kulübü, sineması ve diğer eğlence mekanları ile efsanevi canlı İstiklal Caddesi buradan başlamaktadır. Meydanın kendisi de aynı derecede canlıdır. Çünkü birçok önemli olayın merkez üssü burada düzenlenen çeşitli sosyal etkinliklerden ibarettir. Burada konserler, geçit törenleri ve gösteriler düzenlenmektedir. 31 Aralık’ta kentsel nüfus Yeni Yılı kutlamak için buraya akın etmektedir. Meydanda layık bir yer, XIX yüzyılın bir dizi tarihi binası ve birçok kahraman-kurtarıcıya adanmış 12 metrelik bir “Cumhuriyet” anıtı tarafından işgal edilmiştir. Bölge aynı zamanda birçok kentsel ulaşım türünün başlangıç ​​noktası olan büyük bir ulaşım merkezi olarak da hizmet vermektedir.

İstiklal Caddesi

İstiklal caddesi

İstanbul’da bir dönüm noktası statüsüne sahip olmayı hak eden koca bir sokak olarak bilinmektedir. Burada ki şehrin konukları en çok Sultanahmet’in popüler turistik bölgesinden buraya gelmektedir. Mahallede şık restoran ve lokantaların bir arada bulunduğu, farklı inançlara ait tapınakların ve popüler gece kulüplerinin bulunduğu bir bölge vardır. Ayrıca mimarisinde Arap ve Avrupa motiflerinin iç içe geçtiği, inanılmaz zıtlıkların olduğu bir cadde olarak da bilinmektedir. Bu cadde üzerinde ulaşım araçları yoktur. Cadde tamamen yürüyüş için ayrılmıştır. Bu bölgede yürürken aralarında Padua Aziz Antuan Kilisesi, Galata Kulesi gibi antik binaları da ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca birçok dükkandan, hediyelik eşya alabilmeniz mümkündür. Bunun dışında XIX yüzyıldan kalma eski bir tramvayda retro bir geziye çıkma imkanına da sahip olabilirsiniz.

Haydarpaşa garı

Haydarpaşa garı

Boğaziçi yarımadasında, Kadıköy bölgesinde, eski şehrin diğer binalarının üzerinde, uzun zamandır romantikleri ve aşıkları kendine çeken Haydarpaşa Garı bulunmaktadır. Muhteşem bina, körfeze bakan bir masal kalesini andırmaktadır. Güzel günlerde güneş, vitray pencerelerinin renkli camından içeri girmektedir. Ayrıca mermer basamaklar binanın merkezi girişine çıkmaktadır. Yanlarda konik çatılı düzgün kuleler de bulunmaktadır. Bu barok yapının duvarlarında ilk kez 1909 yılında hizmete başlayan istasyon, tarihi boyunca defalarca hem neşeli hem de hüzünlü birçok tarihi olaya tanıklık etmiştir. Böylece, Birinci Dünya Savaşı sırasında 1917 patlaması sırasında mimarisine ciddi şekilde zarar oluşmuştur. Ancak 2012’den beri kapsamlı restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Bu nedenle şu anda istasyon yalnızca ön avlu boyunca bir yürüyüş sırasında ziyaret edilmesi önerilen bir turistik cazibe merkezi olarak işlev görmektedir.

Gülhane parkı

Gülhane Parkı

İstanbul gezilecek yerler listesinde, Nisan ayında İstanbul’da ne görülmeli diye sorulduğunda yanıt hemen akla gelmektedir. Tüm şehri ve özellikle parklarını birer çiçek şaheseri haline getiren bu masalsı etkinlik, bahar renklerinin çeşitliliği ile hayal gücünü şaşırtmaktadır. Nisan ayındaki Gülhane Parkı, binlerce lale, yaban mersini, hercai menekşe ve diğer bahar çiçeklerinden oluşan bir isyanla etkileyici olmaktadır. Ayrıca bu ayda leylekler parka uçmakta ve yayılan çınar ağaçlarına yerleşmektedir. Gülhane parkı zengin bir tarihe, güzel bir peyzaja sahip olup, geniş ara sokaklarının konforu ile dikkat çekmektedir. Yoğun bir yürüyüşün ardından, ağaçların gölgesinde çimenlerin üzerinde oturarak ya da cıvıl cıvıl martılar ve geçen vapurlarla Boğaz’ın muhteşem manzarasını sunan bir çay evini ziyaret ettikten sonra burada dinlenmek güzeldir.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Yazıyı paylaş;

Biliyormuydunuz?

Benzer konular
Benzer konular

Sivas gezilecek yerler

29Sivas, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan tarihi ve...

Gökçeada kamp alanları

Türkiye'nin en büyük adası olan Gökçeada, doğal güzellikleri ve...

Mersin gezilecek yerler

Akdeniz'in incisi olan bu şehrin kalbi olarak birçok kültürel...

Kemer gezilecek yerler

Kemer, turistler tarafından popüler bir tatil beldesi, liman ve...