12 Şubat 1941’de Londra’da İngiliz bilim adamları Howard Flory ve Ernst Chain, ilk kez penisilini kullanmıştır.
Penisilin, geniş bir antimikrobiyal etkiye sahip bir antibiyotiktir. Frengi ve kangren başta olmak üzere birçok ciddi hastalığa karşı etkili olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca stafilokok ve streptokokların neden olduğu enfeksiyonlara karşı ilk etkili ilaçtır. Penicillium cinsinin bazı kalıp türlerinden elde edilmektedir(Latin penicillus – “fırça”; mikroskop altında görünür).
Penisilin ve keşif geçmişi
Küfün tıbbi amaçlar için kullanılması, İranlı bilim adamı Avicenna yazılarında bahsedilmektedir. Bolivyalı etnobotanikçi Enrique Oblitas Poblete 1963’te İnka döneminde Hintli tıp adamlarının küf kullanımını anlatmıştır. Yeni tıbbın pratik bir uygulamasını sunamaması nedeniyle keşfi o dönem de unutulmuştur.
1897’de Fransız askeri doktor Ernest Duchenne, Arap seyislerin nemli eyerlerden küf topladığını ve bununla at yaralarını tedavi ettiğini fark etmiştir. Bunun üzerine Duchenne küfü dikkatle incelemeye koyulmuştur. İlk kobaylar üzerinde test ederek onun tifo üzerindeki yıkıcı etkisini bulmuştur.
Ernest Duchenne, araştırmasının sonuçlarını Paris’teki Pasteur Enstitüsü’nde sunmuştur. Ancak enstitü bunu tanımamıştır. 1913’te Amerikalı bilim adamları Karl Alsberg ve Otis Fischer Black, küften bir antimikrobiyal asit elde etmeyi başarmışlardır. Ancak araştırmaları Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle kesintiye uğramıştır.
1928’de İngiliz bilim adamı Alexander Fleming, insan vücudunun bakteriyel enfeksiyonlara karşı direncini incelemek için sıradan bir deney yapmıştır. Laboratuar kaplarında bıraktığı bazı stafilokok kültür kolonilerinin Penicillium Notatum küfünün bir türü ile enfekte olduğunu bulmuştur. Fleming, küf lekelerinin çevresinde bakteri içermeyen bir alan fark etmiştir. Bu durum bilim adamının “penisilin” adını verdiği bakteri öldürücü bir madde ürettiği sonucuna varmasına neden olmuştur.
Ancak Fleming, tedaviyi elde etmenin çok zor olacağına inanarak keşfini hafife almıştır. Çalışmalarına Oxford Howard Flory ve Ernst Chain’den bilim adamları tarafından devam edilmiştir.
Penisilin ve ortaya çıkışı
1940 yılında ilaç en saf haliyle izole edilerek ve tedavi edici özellikleri incelenmeye başlanmıştır. 12 Şubat 1941’de insanlara ilk kez penisilin enjeksiyonu yapılmıştır. Kan zehirlenmesinden ölmek üzere olan bir Londra polisine ilk enjeksiyon yapılmış ve hasta sonra iyileşmiştir. Ancak ilacın stoğunun hızla tükenmesi nedeni ile hasta ölmüştür. 1943’te Howard Flory, yeni bir ilaç üretme teknolojisini Amerikalı bilim adamlarına devretmiştir. Bu dönemde antibiyotiklerin seri üretimi Amerika Birleşik Devletleri‘nde başlatılmıştır. Bu başarı üzerine 1945’te Alexander Fleming, Howard Florey ve Ernst Chain, Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’ne layık görülmüştür.
Sonuç olarak Penisilin;
Penisilinin seri üretimi, İkinci Dünya Savaşı sırasında kurulmuştur. Bazı tahminlere göre, bu antibiyotik sayesinde savaş sırasında ve sonrasında yaklaşık 200 milyon insan kurtarılmıştır. Ayrıca bu ilacın keşfi, defalarca insanlık tarihinin en önemli bilimsel başarılarından biri olarak kabul edilmiştir. Çoğu modern antibiyotik, tam olarak penisilinin tıbbi özellikleri üzerine yapılan araştırmalardan sonra oluşturulmuştur.
