Antifriz neden koyu renk almaktadır?

Soğutma suyu, her araç için gerekli bir sarf malzemesidir. Birçoğu buna “antifriz” demeye alışkındır. Ancak bu adın herhangi biri aynı bileşeni belirtmektedir. Satışta, bir dizi katkı maddesi ile bileşimlerinde farklılık gösteren kırmızı, mavi, yeşil ve diğer renklerde antifriz bulabilirsiniz. Ancak araba soğutma sıvısındaki tüm sürücüler “gökkuşağı renklerini” uzun süre koruyamamaktadır. Yaygın bir durum, antifrizin birkaç gün veya hafta sonra rengini değiştirmesi ve koyu kahverengi veya siyah hale gelmesidir. Bu yazıda, bunun neyle bağlantılı olduğunu ve böyle bir sorunu önlemek için neler yapılabileceğini ele alacağız.

Antifriz ne sıklıkla değiştirilmelidir?

Bir sürücü soğutma suyunun kahverengiye döndüğünü fark ettiğinde, hizmet ömrünün dolduğunu düşünerek değiştirmeye karar verebilmektedir. Aslında, bu her zaman böyle değildir. Bunun nedeni antifriz rengine değil, aracın kilometresine bağlı olarak değiştirilmelidir. Farklı otomobil üreticileri, farklı antifriz değişim aralıkları önermektedir. Ortalama olarak, soğutma suyunu her 40-60 bin kilometrede bir değiştirmek gelenekseldir. Ancak bazı otomobillerde değiştirme süresi 90-100 bin kilometreye kadar çıkabilmektedir.

Lütfen dikkat: Antifriz değiştirme sıklığı sadece araca değil, aynı zamanda sıvının kendisine de bağlıdır. Antifriz çeşitli sınıflarda olabilmektedir. Günümüzde en yaygın olanları G11, G12, G13’tür. G13 sınıfı soğutma sıvısı, daha kaliteli katkı maddelerinin kullanılması nedeniyle özelliklerini en uzun süre korumaktadır.

Antifriz suyu neden değiştirilmelidir?

Çoğu zaman, otomobilin soğutma suyunun değiştirilmesi teknik servislerden birinin parçası olarak gerçekleştirilmedir. Bu nedenle, göz ardı edilmemesi gereken son derece önemli bir prosedürdür. Aksi takdirde aracın çalışmasında ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Soğutma suyu sıvısını zamanında değiştirmezseniz, motorun aşırı ısınma riski yüksek olacaktır. Gerçek şu ki, çalışma sırasında antifriz yavaş yavaş niteliklerini kaybetmekte ve motor parçalarını uygun şekilde soğutamamaktadır. Motorun aşırı ısınması, örneğin uzun bir yolculuk sırasında otoyolda en beklenmedik anda meydana gelebilmektedir. Yağ sıyırıcı ve kompresyon segmanlarının ortaya çıkmasıyla başlayıp motorun sıkışması ile biten, farklı olabilecek sonuçlarla motorun “duman alması” riski yüksektir. Yani, soğutma sıvısı zamanında değiştirilmezse, sürücü büyük bir revizyondan önce motorun ömrünü azaltma riskiyle karşı karşıyadır.

Motor soğutma suyu neden koyu renktir?

Soğutucu kilometresi henüz “ayrılmadıysa”, ya da zaten karardıysa, bu iyi bir şey göstermemektedir. Sadece antifrizin kendisini değiştirmek değil, aynı zamanda böyle bir soruna yol açan nedeni bulmak da gerekli olacaktır. Aşağıdaki ana nedenler, araba motorundaki soğutma sıvısının neden karardığını ayırt edebilmektedir;

  • Düşük kaliteli antifriz. Ne yazık ki soğutma suyu, bir araba için diğer sarf malzemeleri gibi, genellikle gerekli tüm özelliklere sahip olmayan bir soğutma sıvısı kutusuna bir şey dökülerek taklit edilmektedir. Buna göre, böyle bir sıvı daha hızlı bir hizmet ömrüne sahip olabilmelidir. Ya da temas ettiği metal elemanların oksitlenmeye ve paslanmaya başlayacağı için görevlerini tam olarak yerine getiremeye bilmektedir. Antifrizin kararmasına neden olacak olan odur;
  • Kauçuk elemanların imhası. Soğutma suyu düzgün çalışmıyorsa, sistemin sadece metal elemanlarını etkilenmemektedir. Aynı zamanda kauçuk olanları da olumsuz etkileyebilmektedir. Yani soğutucu temas ettiği hortumları, boruları ve diğer kauçuk bileşenleri tahrip etmeye başlayacaktır. Bu nedenle, antifriz tankında kauçuk parçacıklarının görünmesine neden olacak ve sıvının kendisi kararacak veya daha siyah hale gelecektir;
  • Yağ, soğutucuya girer. Ne yazık ki, herhangi bir sürücünün aniden karşılaşabileceği oldukça yaygın bir sorundur. Sadece antifriz kararması ile değil, aynı zamanda artan yağ tüketimi ile de işaretlenmektedir. Yağ, ısı eşanjöründen veya silindir kapağı contasından antifriz içine girebilmektedir. Bu sorun meydana gelirse yağ, soğutucunun özelliklerini olumsuz yönde etkilediğinden, mümkün olan en kısa sürede ortadan kaldırılmalıdır;
  • Kaynayan antifriz. Sorun, soğutma sıvısının kalitesizliğinden veya katkı maddelerinin üretiminden kaynaklanabilmektedir. Yeni bir yüksek kaliteli antifriz 120 derecenin üzerindeki sıcaklıklara kolayca dayanabilmektedir. Ancak düşük kaliteli antifriz veya geliştirilmiş bir antifriz 90 derecenin altındaki sıcaklıklarda bile kaynamaya başlama riskini taşımaktadır. Bu durum da, kaynattıktan sonra soğutma sıvısı rengini değiştirmektedir;
  • Su ile karıştırılmalıdır. Yolda sürücü, soğutma sıvısının akmaya başlayacağı hortumu kırabilmektedir. Eğer sızıntı giderilirse, soğutucuya sade su ekleyerek servis merkezine taşınmaya devam edebilirsiniz. Elbette bu tür sular sistem bileşenlerini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca bir an önce değiştirilmesi gerekmektedir. Servis merkezine gittiğinizde, tanktaki sıvının zaten karanlık olması muhtemeldir.

Yukarıda açıklanan nedenlerden de anlaşılacağı gibi, çoğu zaman antifrizin kararması kalitesi ile ilişkilidir. Sıvının kaynağı tükendiyse veya kalitesi düşükse, koyulaşması muhtemeldir. Antifrizin kararmasını, değiştirilmesi gerektiğine dair bir tür sinyal olarak düşünebilirsiniz. Ancak genellikle böyle bir sorunun, yalnızca sıvının kalitesinden değil, birkaç nedenden dolayı ortaya çıkabileceğini unutmayın.

Önemli: Soğutma sıvısını değiştirirken sistemi yıkadığınızdan emin olun. Soğutma suyu karardıysa, bu genellikle sistemin ciddi şekilde kirlendiğini göstermektedir. Ayrıca birkaç kez yıkamak daha iyidir. Hatta çeşitli özel ürünler kullanabilirsiniz.

Benzer konular