Dünyanın en yüksek şelalesi hangisidir?
Dünya üzerinde bir yerde kayıp bir dünya varsa, onu Venezuela’nın güneydoğusundaki Guyana Yaylalarının kenarında bulunmaktadır. Yüz binlerce yıl önce, burası yüz metre yüksekliğinde keskin inen yamaçlarla ve izole platolar ile oluşmaktaydı. Bu tür oluşumlara genellikle “Tepui” denmektedir. Dış dünyadan izole olmaları, orada bulunan flora ve faunayı binlerce yıl önce olduğu gibi korumayı mümkün kılmıştır. Ancak bu yerin ana cazibesi olan “Angel şelalesi” gezegenindeki en yüksek şelaledir.
XX yüzyılın başında, Ernesto Sánchez La Cruz (Botanikçi olarak bilinen bilim insanı) tarafından bilinmeyen birçok bitki türünü keşfetmeye çalışırken Guyana Yaylalarını keşfetmesiyle ortaya çıkmıştır. Ernesto şelalenin kendisini görmüş, ancak keşfi halk tarafından fark edilmemiştir. “Angel şelalesi” bilinirliği halk arasında, bu tarihten 30 yıl sonra ortaya çıkmıştır. 1933’te, pilot James Angel elmas aramak için Gian Platosu’nun üzerinden uçuş gerçekleştirken bu platolar onun ilgisini çekmiştir. Pilot elmasları bulamamış, ancak muhteşem arazi ilgisini çektiği için 4 yıl sonra 1937’de aynı yere geri dönmüştür. Geri dönüşü sırasında pilot, eşi ve 2 yolcu ile keşif için dönerken uçak hakimiyetini kaybederek şelalenin en yüksek noktasına zoraki iniş yapmış ve hayatta kalmışlardır.
Pilot, eşi ve iki yolcusu burada 11 gün boyunca şelalenin en tepesinden aşagıya doğru inmişlerdir. Cesur kaşiflerin, aşılmaz ormanda büyük bir yükseklikten inebildikleri mesajı hızla yayılmıştır. Bu olayın duyulmasının ardından buraya “Angel şelalesi” adı verilmiştir.
James Angel’ın uçağına ait enkaz 33 yıl sonra bu bölgede bulunmuştur. Helikopterle Maracay Havacılık Müzesi’ne götürülmüştür. Günümüzde Ciudad Bolivar havaalanının yakınında görülebilmektedir.
1949’da bir keşif gezisi, şelalenin düştüğü yer olan Auyan-tepui’yi keşfetmek için yola çıkmıştır. Ayrıca Tepui’ye 35 kilometre seyahat etmek araştırmacıların 19 gününü almıştır. Etrafındaki arazi çok engebelli olması o noktaya ulaşmayı zor kılmıştır. Ancak grup en sonunda zirveye tırmandığında, emekleri karşılarına çıkan çarpıcı bir resimle ödüllenmiştir.
Karşılarına çıkan manzarada tonlarca su, baş döndürücü bir yükseklikten dökülmekteydi. “Angel şelalesi” yüksekliği ilk ölçümlerde araştırmacıları hayrete düşürmüştür. Çünkü o dönemde ki dünya harikası bilinen en yüksek şelaleden 300 metre daha yüksekti. Burada bulunan düşme noktaları sırasıyla 150 metre ve 800 metre olarak saptanmıştır. Ancak ilk belirlemelere göre şelalenin yüksekliği 809 metre olarak saptanmıştır. Daha sonraki dönemde ise yüksek teknoloji kullanılarak 979 metre yüksekliği bulunduğu saptanmıştır.
Ayrıca şaşırtıcı olan bu bölgenin deniz seviyesinden 2950 metre yükseklikte bulunması ilgi çekmesine neden olmuştur.
Günümüzde “Angel şelalesi”
Bilim adamları hala “Angel şelalesi” için gezegendeki en yüksek şelale olmasına neden olan ilginç gerçekleri bulmak için araştırmalar yürütmektedir. Yine yerel floranın daha önce hiç görülmemiş örnekleri yine bu bölgede bulunmuştur.
Günümüzde bu bölge sadece bilim adamları tarafından değil, aynı zamanda insanlar tarafından da ziyaret edilmektedir. Turistler dünyanın her yerinden Auyan-Tepui’nin eteklerine akın etmektedir.
2009 yılında “Angel şelalesi” Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez tarafından Kerepacupai Meru olarak isimlendirilmiştir. Bu adını şelalenin yöresel isimlerinden almıştır. Yeniden adlandırma, şelalenin yerel araştırmacılar tarafından değiştirilmek istenmiştir. Bu istek James Angel tarafından keşfedilmeden önce ki dönemde, burasının Venezüella topraklarında olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak dünyada eski bilinen adı ile “Angel şelalesi” olarak isimlendirilmeye devam etmektedir.