Galileo teleskopu icat etmemiştir. Teleskopu yukarı doğrultarak geniş evreni keşfeden ilk kişi olmuştur. Aynı şekilde, Anton van Leeuwenhoek icadını gerçekleştirmemiştir. Ancak daha önce kimsenin bakmadığı şekilde bir mikroskop merceğinden baktığında çok küçük bir evreni keşfetmiştir. Leeuwenhoek mikro kozmosunu araştırmıştır. Bir damla suda minik hayvanlar, bitkiler ve bakteriler keşfetmiştir. Böceklerin kan hücrelerini ve hareketlerini, gelişimlerini ve yaşam döngülerini incelemiştir. Bu nedenle Levenguk’a genellikle “mikroskopinin babası” olarak bilinir.
Nasıl çalışır?
Mikroskoplar, refraktör teleskopla aynı merceği kullanmaktadırlar. Işık ışınları camdan geçerken kırılmaktadır. Teleskobun amacı, çok uzaktaki bir nesneden küçük bir noktaya paralel ışın demeti toplamaktır. Odak, göz merceğinden göze yansıyacaktır. Bir mikroskopta, önce, birbirinden uzaklaşan ışık ışınları paralel hale dönüşmekte ve daha sonra gözlemcinin gözüne odaklanmak için mercekte kırılmaktadır.
Daha açık hale getirmek istersek şöyle bir örnek verebiliriz. Bir toz kenesini ele alalım. Yastığınızda yaşayan ve cildinizin ölü pullarıyla beslenen küçük bir keneden bahsetmekteyiz.
İlk önce keneyi vurgulamanız gerekir. Bunu mikroskobun altındaki aynayı kullanarak yapabilirsiniz. Işık aynadan kenenin üzerine doğru yansımaktadır. Kene ise etrafındaki camdan gelen ışık tarafından merceğe yansıtılmaktadır. Mercek, keneden ayrılan ışınların bir kısmını paralel bir ışık huzmesi halinde toplar. Bu ışık mikroskop tüpünden yukarı çıkar ve merceğin merkezine ulaşır. Mercek ışınları kırar ve onları gözün retinasında toplar ve keneyi “yakın” gibi çok detaylı görebilmemize olanak sağlar.
Bir cihazın büyütme oranı, her bir merceğin ışığı ne kadar güçlü kırdığına bağlıdır. Genellikle büyütme oranı doğrudan cihazın gövdesine yazmaktadır. Örneğin, “40x” yazısı, mikroskop altındaki görüntünün çıplak gözle bakıldığından 40 kat daha büyük olduğu anlamına gelmektedir.
Mikroskoplar hakkında biraz ayrıntı
Çoğu mikroskopta, objektif ve mercek bir mercekten değil, iki veya daha fazlasından oluşmaktadır. Bu şekilde, farklı renklerin mercekte biraz farklı kırılmasından kaynaklanan, görüntünün renk sapması olabilmektedir. Optik bozulmasının etkisini uzaklık ve yakınlık ayarları ile zayıflatabilmek mümkündür.
Vücudumuz (diğer tüm canlıların vücutları gibi) hücre adı verilen küçük parçacıklardan oluşmaktadır. Bu, Robert Hooke mantar meşesi dilimlerini incelediğinde bilinmekteydi. Mantar ahşabı çok belirgin hücre duvarlarına sahiptir. Birçok küçük oda veya hücreden yapılmış gibi görünmektedirler. Çeşitli mikroskop türleri insan vücudundaki hücreleri gözlemlemeye, mineralleri tanımlamaya, suları çözmeye, donmanın gıdaları nasıl etkilediğini görmeye, metalleri incelemeye ve bitki hastalıklarının nedenlerini bulmaya yardımcı olmaktadır.
Tıpta mikroskop vazgeçilmez araçların başında gelmektedir. Sıtma ve tüberküloz gibi birçok ölümcül hastalığın nedenlerinin belirlenmesine yardımcı olmuştur. Çoğu zaman bir cihaz, bir kişinin veya hayvanın ölümüne neyin neden olduğunu belirlemeye yardımcı olabilmektedir. Bilim adamları, ilaçların kökenini belirlemek için bir mikroskop kullanabilirler. Özellikle afyon kristalleri yüksek büyütme oranlarıyla incelendiğinde, haşhaşın yetiştiği farklı yerlerde şekillerinin farklı olduğu fark edilebilmektedir.
Mikroskoplar hakkında genel olarak bilinmesi gerekenler
Tıpkı gökbilimcilerin uzay araştırmaları için yalnızca görünür ışık ışınlarını kullanmaması gibi, mikrodünya araştırmacıları da yalnızca ışıkla sınırlı kalmamaktadırlar. Örneğin, elektronlarda mikroskoplar aracılığı ile kullanılabilmektedir. Elektron mikroskobu adı verilen bir cihaz, prensipte ışık ışınları kullanılarak yapılamayan atomları tek tek görünteleyebilmektedir.
Işık demetleri gibi elektron demetleri de kırılabilmektedir. Işıktan farklı olarak elektronlar camda kırılmazlar. Elektronlar ile görebilmek amacıyla mıknatıslar kullanılmaktadır. Taramalı elektron mikroskobunun altında “görülen” nesneler yüksek elektrik iletkenliğine sahip olmalıdır. Aynı zamanda vakuma karşı dayanıklı olmalıdırlar. Bu gereksinimleri karşılamak için elektron örnekleri genellikle ince bir altın tabakayla kaplamaktadır.
İnanılmaz keşifler yapmak için bir elektron mikroskobuna ve bir kap altına sahip olmanıza gerek yoktur. Basit, düşük güçlü bir cihaz bile yepyeni bir dünyanın kapılarını açabilmektedir. Bitkilere, kağıda, kumaşa, şekere, havuz suyuna veya rastgele bir böceğe bakmayı deneyebilirsiniz. Akvaryumcular için balıkçılık ile ilğili ürünler satan mağazalarda, genellikle mikroskop altında çok ilginç görünen küçük kabuklu tuzlu su karidesleri alabilirsiniz. Ayrıca kullanma olasılıklarını saymak neredeyse imkansızdır.