Biyografisi
Orhan Pamuk, Doğu ile Batı arasındaki yüzleşme temasını ortaya koyan bir roman yazarı olarak bilinmektedir. Eserlerinde geleneksel kültür ve modern yaşam sıklıkla çatışmaktadır. Ancak dünyaca tanınan ve Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk, Türkiye‘de tartışmalı bir figür olarak bilinmektedir. Yurttaşlarından bazıları onu sivil özgürlüğü savunan kahramanlar arasında sıralarken, diğerleri onu tartışma konusu yapabilmektedir.
Çocukluk ve gençlik yılları
Orhan Pamuk 1952’de doğduğu İstanbul ile ilişkilendirilmektedir. Romancının ataları Türkiye’ye Kafkaslardan göç etmiştir. Ailesi zengin ve eğitimliydi. Dedesi demiryollarının yapımında bir servet kazanmıştır. Aynı şekilde babası, prestijli bir mühendis’tir. Kendisinin batı yanlısı ve liberal görüşlere bağlı olan, yabancı kültürlere ilgi duyan ve laik değerler içinde yaşayan ebeveynleri vardır.
Aile, tüm komşuların yakın akraba olduğu büyük bir apartmanda yaşıyordu. Çiftlik, kocasının ölümünden sonra ailenin gayri resmi reisi olan bir büyükanne tarafından yönetiliyordu.
Çocukken kitapları severdi ve hevesle okurdu. Bu hobi, yalnızca babasının gelecekteki yazarda hayranlık uyandıran 1500 ciltlik kütüphanesi tarafından desteklenmiştir. Orhan Pamuk tüm hayatı boyunca kendi koleksiyonunu toplamayı hayal etmiştir. Zaten ünlü bir yazar haline gelmesi ile, niyetini gerçekleştirebilmiştir. Onun kitap koleksiyonu kendisine esin kaynağı olan 12 bin kitaptan oluşmaktadır. Bu koleksiyonda özel bir yer, nesir yazarının hayatı boyunca hayranlığını koruduğu Rus yazarlar tarafından işgal edilmiştir.
Geleceğin romancı yazarı, bir Amerikan okulu olan Robert Kolej’e gitmiş ve mezun olduktan sonra İstanbul Teknoloji Üniversitesi’ne girmiştir. Orhan Pamuk, ailesinin isteği üzerine mimar olarak çalışmaya başlamıştır. Ancak bu çalışma hayatı sadece 3 yıl sürmüştür. Okulu bırakan genç adam, yazar olma niyetini açıklamış ve gazetecilik bölümüne gitmiştir. Gizlice “masanın üzerine” yazan baba, bu konuda oğlunu desteklemiştir. Ancak annesi bu mesleği anlamsız buluyordu.
Orhan pamuk ve eserlerin ortaya çıkışı
İlk romanı “Cevdet-Bey ve Oğulları” 1982’de yayınlanmıştır. Bu eser bile hemen iki ödül kazanmıştır. Kitap bir aile destanı ve yeni değerlere geçiş sürecinden geçen bir ailenin üç neslinin hikayesini anlatmaktadır. Orhan’ın babası, oğlunun ilk taslağını okuduktan sonra, onun Nobel Ödülü‘nü alacağını öngörmüştür.
Bir sonraki kitap, Sessiz Ev bir yıl sonra çıkmıştır. “babalar ve çocuklar”ın hikayesini, görüşler ile kültürler çatışmasıyla karıştırılmıştır. Aynı şekilde nostaljiyle baharatlanmış olarak yeniden tanıtmıştır. Eser bir dizi Avrupa diline çevrilmiş ve yazar hakkında kelimenin ustası olarak konuşulmaya başlanmıştır.
1990’da yayınlanan Kara Kitap ise, edebi bir olay haline gelmiştir. Tarihi roman arayışı bir yıl sonra ünlü Türk yönetmen Emer Cavour tarafından filme alınmıştır. Eleştirmenler, derin ulusal kökleri olan ve Doğu ile Batı ilkelerini birleştiren yazarın yaratıcı bireyselliğine dikkat çekmiştir.
Üslup esnekliği ve iki zihinsel düzlemde düşünme yeteneği, romancının Avrupa ve Asya dünyaları arasında seyahat etmesine, çatışmadan kaçınmasına ve gerçek bir kültür diyaloğu seviyesine ulaşmasına izin vermiştir.
Sonraki yıllarda çıkan eserleri ise; “Benim Adım Kırmızı”, “Kar” ve “İstanbul: Hatıralar ve Şehir”. Son roman, her taşın bin yıllık bir tarihe doymuş olduğu, kalbine değer verdiği bir yerle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olan kendi biyografisinin motiflerini açıkça izlemektedir. 2005 yılında Orhan Pamuk, memleketinin melankolik ruhunu ararken, kültürlerin çatışması ve iç içe geçmesi için yeni semboller bulan bir yazar olarak Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır.
O zamandan beri, Türk yazar yaşayan bir klasik olarak kabul edilmiştir.
Kişisel hayatı
Orhan, 1982 yılında evlenmiştir. Yazarın karısı tarihi araştırmalarla uğraşmış ve 1985’te bir Amerikan bursu almıştır. Bu nedenle aile, Pamuk’un Columbia Üniversitesi’nde 3 yıl Türkçe öğrettiği New York’a taşınmıştır. Çiftin neredeyse 10 yıl çocukları olmamıştır. Ancak 1991’de kızları Rüya doğmuştur.
2001’de romancının kişisel hayatında bir dönüm noktası meydana gelmiştir. Bu dönemde eşinden ayrılmıştır.
Orhan Pamuk sözleri
“Önünde ayakkabılarımı çıkarmak zorunda olmadığım, diz çöküp birinin elini öpmek zorunda olmadığım bir Tanrı istiyorum. Yalnızlığımı anlayacak olan Allah’ım.”
“Mutluluğu kurtarmak istediğim için değil, onu kaybetmekten korktuğum için fark etmedim.”
“Doğru olanı yapmak insanı her zaman mutlu etmez.”
“Acaba aşk mı insanları aptallaştırıyor, yoksa sadece aptallar mı aşık oluyor?”
Orhan Pamuk eserleri
- Cevdet Bey ve Oğulları (1982)
- Sessiz Ev (1983)
- Beyaz Kale (1985)
- Kara Kitap (1990)
- Yeni Hayat (1994)
- Benim Adım Kırmızı (1998)
- Öteki renkler (1999)
- Kar (2002)
- İstanbul: Hatıralar ve Şehir (2003)
- Babamın Bavulu (2007)
- Masumiyet Müzesi (2008)
- Manzaradan Parçalar (2010)
- Saf ve Düşünceli Romancı (2011)
- Şeylerin Masumiyeti (2012)
- Ben Bir Ağacım (2013)
- Kafamda Bir Tuhaflık (2014)
- Ben Bir Ağacım (2015)
- Kara Kitap 25 Yaşında (2015)
- Kırmızı Saçlı Kadın (2016)
- Hatıraların Masumiyeti (2016)
- Balkon (2018)
- Turuncu (2020)
- Veba Geceleri (2021)