8 Ağustos 1899’da Minnesota’lı mucit Albert Marshall ilk olarak buzdolabının patentini almıştır. Ancak soğutma tasarımları daha önce icat edilmiştir. Temel olarak, satın alınan buz pahasına hareket etmişlerdir. İlk ev buzdolapları çok fazla odun, kömür ve gazyağı tüketiyordu.
1911’de General Electric şirketi az çok modern tipte buzdolaplarının üretimini başlatmıştır. Ayrıca ilk kez bir mutfak dolabına yerleştirilmiştir. Ancak o zamanlarda ilk üretim gürültülüydü ve gazla çalıştığı için kötü kokuyordu. O dönemde bu durum onun ana zayıflığı olarak gösterilmiştir.
1926’da Danimarkalı mühendis Stindrup sessiz ve kokusuz bir aygıt olarak geliştirmiştir. Bundan sonra, buzdolabı hızla Amerika’da popüler bir ev aleti haline gelmiştir. Doğru üretilmiş olan ilk buzdolapları, Ford arabalarından iki kat daha pahalı olarak üretilmiştir. Onlara o dönem de “evde soğuk fabrika” deniyordu.
Günümüzde buzdolabının kullanım şekli
Ülkemizde ilk buzdolapları 1937’de ortaya çıkmıştır. Seri üretimleri ise, yalnızca 1960’larda ustalaşmıştır. Bundan önce, ev kadınları esas olarak mutfak buzullarıyla uğraşmışlardır. Bunlar, buz bölmeleri, ısı yalıtımı, bir tepsi ve eriyen suyu boşaltmak için bir tüp içeren basit dolaplar olarak karşımıza çıkmıştır.
Yiyeceklerin tazeliğini korumak için, yiyecekleri buzdolabında saklama kurallarına uymalısınız. Modern buzdolapları, çeşitli ürünleri depolamak için tasarlanmış birçok bölmeye sahiptir. Ayrıca her bölme, belirli bir ürün türü için en uygun sıcaklığı korumaktadır. Ancak doğal hava sirkülasyonu olan basit buzdolaplarında bile raflardaki sıcaklık değiştirmektedir. Bu nedenle ürünleri uygun şekilde yerleştirmek gerekmektedir.
Bozulabilir ürünler en soğuk bölgelere yerleştirilmektedir. Taze et, balık vs. ve aksine, hazır yemekler daha yüksek sıcaklıktaki bölmelerde saklanmalıdır. Keskin kokulu ürünler olan et, balık ve bazı meyveler veya kokuları kolayca emen ürünlerdir. Ayrıca süt, tereyağı, tercihen kapalı bir kapta ayrı olarak saklanmalıdır. Bununla birlikte bozulmuş ürünler zamanında imha edilmelidir.
Sıcaklığı oda sıcaklığından çok daha yüksek olan otomatik buz çözme olmadan yiyecekleri buzdolabına koymayın, çünkü büyük bir buhar salınımı, evaporatördeki donun hızlı büyümesine katkıda bulunmaktadır. Bu yüzden de verimliliği azaltmakta ve enerji tüketimini artırmaktadır. İkincisi, otomatik buz çözme özelliğine sahip olanlar için de geçerlidir. Dondurulmuş gıdaların bölmelerinde çözülmesi tavsiye edilmektedir. Buz çözme işlemi daha uzun sürer ancak enerji tasarrufu sağlamaktadır.
Otomatik defrost sistemi yoksa, evaporatördeki buzu çözmek için düzenli olarak kapatılmalıdır. Ancak otomatik defrostlu buzdolaplarının bile kötü kokuları önlemek için düzenli olarak temizlenmesi ve havalandırılması gerekmektedir. Buzdolabı uzun süre kapalı kalırsa, kapıyı açıp tüm ürünleri yerleştirmek gerekir.
Ayrıca, hoş olmayan kokularla mücadele etmek için çeşitli koku emiciler kullanılmalıdır. Bu amaçla aktif kömür veya birkaç dilim çavdar ekmeği de kullanabilirsiniz. Avrupa istatistiklerine göre, bir kişi için buzdolabının en uygun hacmi 150 litreye kadar, iki ila dört kişi – 200-280 litre, beş veya daha fazla kişi – 300-320 litreye kadar büyüklüğe ihtiyaç duymaktadır.