Charles Darwin kimdir?

Biyografisi

Charles Darwin, her türün evrimi yoluyla ortak bir atadan Dünya’daki yaşamın kökeni teorisinin öncüsü olan bir doğa bilimcidir. Bazı eserleri şu şekildedir;

• Türlerin Kökeni kitabı,
• İnsanın kökeni teorisi,
• Doğal ve cinsel seleksiyon kavramları,
• İlk etolojik çalışma “İnsanlarda ve hayvanlarda duyguların ifadesi”,
• Evrimin nedenleri teorisi.

Charles Robert Darwin, 12 Şubat 1809’da İngiltere’de doğmuştur. Babası, doktoru ve finansörü, doğa bilimci Erasmus Darwin’dir. Anne ise, Susanne Darwin’dir. Darwin ailesinin altı çocuğu vardı.

1817’de Charles Darwin okula gönderildi. Sekiz yaşında doğa bilimleriyle tanışmış ve koleksiyonculuğun ilk adımlarını atmıştır. 1817 yazında annesi ölmüştür. Baba, Charles Darwin’i 1818’de yatılı bir okula vermiştir.

Charles okulda pek başarılı değildi. Diller ve edebiyat ona zor gelmekteydi. Çoculuk döneminde ki ana tutkusu koleksiyonculuk ve avcılık olarak öne çıkmıştır. Babasının ve öğretmenlerinin ahlakı, Charles’ın aklını başına getirmemiş ve sonunda ondan vazgeçmişlerdir. Daha sonra ki dönemde genç Darwin’in başka bir hobisi ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ki ana ilgisi ise kimya olmuştur. Charles Darwin, liseden iyi sonuçlar elde edemeden mezun olmuştur.

1825’te liseden mezun olduktan sonra Charles, kardeşi Erasmus ile birlikte Edinburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmiştir. Kabul edilmeden önce genç adam, babasının tıbbi uygulamasında asistan olarak çalışmıştır.

Charles Darwin, Edinburgh Üniversitesi’nde iki yıl okudu. Bu süre zarfında, geleceğin bilim adamı tıbbın mesleği olmadığını fark etmiştir. Öğrenci derslere katılmayı bırakmış ve o dönem de doldurulmuş hayvanlarla ilgilenmeye başlamıştır. Bu konudaki öğretmeni, doğa bilimci Charles Waterton’ın grubuyla Amazon’a seyahat eden azatlı köle John Edmonstone’du.

Darwin ilk keşiflerini deniz omurgasızlarının anatomisi alanında yapmıştır. Genç bilim adamı, çalışmalarını Mart 1827’de, 1826’dan beri üyesi olduğu Plinievsky öğrenci topluluğunun bir toplantısında sunmuştur. Ayrıca bu toplulukta genç Darwin materyalizmle tanışmıştır. Bunun dışında bu süre zarfında Robert Edmond Grant’in asistanı olarak çalışmıştır. Jeolojide temel bilgileri aldığı Robert Jameson’ın doğa tarihi kursuna katılmış ve Edinburgh Üniversitesi Müzesi’ne ait koleksiyonları incelemiştir.

Charles Darwin ve seyahatleri

1831’de eğitimini tamamlayan Charles Darwin, bir süre Cambridge’de kalmıştır. Zamanını William Paley ve Alexander von Humboldt’un Kişisel Anlatı tarafından yazılan Doğal Teolojisini incelemeye adamıştır. Bu kitaplarda ki incelemeleri üzerine doğa bilimlerini pratikte incelemek için tropik bölgelere bir gezi fikrine karar vermiştir. Seyahat fikrini uygulamak için Charles, Adam Sedgwick’ten jeoloji dersi almış ve ardından onunla birlikte kayaları haritalamak için Kuzey Galler’e gitmiştir.

Galler’e vardıklarında Darwin, Profesör Henslow’dan İngiliz Kraliyet Donanması “Beagle” keşif gemisinde bir tavsiye mektubu almıştır. O sırada gemi ise Güney Amerika’ya bir yolculuğa çıkmıştır. Charles Darwin ise, ekipte bir doğa bilimcinin yerini almıştır. Charles’ın babası geziye şiddetle karşı çıkmasına rağmen, amcası Josiah Wedgwood II’nin sözleri üzerine durumu kurtarmıştır. Bu sayede genç doğa bilimci dünya çapında bir geziye çıkmıştır.

Yolculuk 1831’de başlamış ve 2 Ekim 1836’da sona ermiştir. Beagle’ın mürettebatı, kıyıların kartografik araştırması üzerinde çalışmalar yapmıştır. Darwin bu sırada kıyıda doğa tarihi ve jeoloji koleksiyonu için eserler toplamakla meşguldü. Doğa bilimci her fırsatta kayıtların kopyalarını Cambridge’e göndermiştir. Gezi sırasında Darwin, büyük bir kısmı deniz omurgasızlarına tahsis edilmiş geniş bir hayvan koleksiyonu toplamıştır. Bir dizi kıyının ise, jeolojik yapısını tanımlamıştır.

Cape Verde Adaları yakınlarında Darwin, gelecekte jeoloji üzerine yazdığı eserlerde kullandığı zamanın jeolojik değişimler üzerindeki etkisi hakkında bir keşif yapmıştır.

Ayrıca Patagonya’da antik memeli Megatherium’un fosilleşmiş kalıntılarını keşfetmiştir. Modern kabukların kayalarında yanında yumuşakçaların varlığı ve türlerin zamanla yok olduğuna tanıklık etmiştir. Bu keşif, İngiltere’deki bilim çevrelerinde ise, ilgi uyandırmıştır.

Patagonya’nın basamaklı düzlüklerinin araştırılması ve Dünya’nın eski katmanlarının ortaya çıkarılması, Darwin’i Lyell’in çalışmasındaki “türlerin sürekliliği ve yok olması” hakkındaki açıklamaların yanlış olduğu sonucuna götürmüştür.

Beagle ekibi, Şili kıyılarında ise bir deprem yaşamıştır. Buna göre Charles Darwin, yer kabuğunun deniz seviyesinden yükseldiğini görmüştür. Aynı zamanda And Dağları’nda, deniz omurgasızlarının kabuklarını bulmuştur. Bu da bilim adamını yer kabuğunun tektonik hareketi nedeniyle bariyer resifleri ve atollerin ortaya çıkışı hakkında tahmin yürütmeye yönlendirmiştir.

Charles Darwin, Galapagos Adaları’nda yerel hayvan türleri ile anakaradaki akrabalar ve komşu adaların temsilcileri arasındaki farklılıkları fark etmiştir. Çalışmanın amacı ise, Galapagos kaplumbağaları ve alaycı kuşları içermektedir.

Avustralya’da görülen tuhaf keseli hayvanlar ve ornitorenkler, diğer kıtaların hayvan dünyasından o kadar farklıydı ki, Darwin ciddi anlamda başka bir “yaratıcı” olduğunu düşünmüştür.

Charles Darwin, Beagle ekibiyle Cocos Adaları, Yeşil Burun Adaları, Tenerife, Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Tierra del Fuego’yu ziyaret etmiştir. Toplanan bilgilerin sonuçlarına dayanarak, bilim adamı “Natüralist Araştırmaların Günlüğü” (1839), “Beagle’da Yolculuk Zoolojisi” (1840), “Mercan Resiflerinin Yapısı ve Dağılımı” (1842) eserlerini yazmıştır.

Geziden döndükten sonra Darwin, tür değişimi teorisi için kanıt toplamaya başlamıştır. Derinden dindar bir çevrede yaşayan bilim adamı, teorisinin mevcut dünya düzeninin kabul edilen dogmalarını baltaladığını anlamıştır.

1838’de Charles Darwin, Londra Jeoloji Derneği’nin sekreteri olmuştur. Ayrıca bu görevi 1841 yılına kadar sürdürmüştür.

Soy doktrini

1837’de Charles Darwin, bitki çeşitlerini ve evcil hayvan ırklarını kategorize eden bir günlük tutmaya başlamıştır. İçinde doğal seleksiyon üzerine düşüncelerini de yazmıştır. Ancak türlerin kökenine ilişkin ilk notlar 1842’de ortaya çıkmıştır.

“Türlerin kökeni” evrim teorisini destekleyen bir dizi argümandır. Doktrinin özü, doğal seleksiyon yoluyla tür popülasyonlarının kademeli olarak gelişmesini içermektedir. Eserde özetlenen ilkelere ise, bilim camiasında “Darwinizm” adı verilmiştir.

1856’da kitabın genişletilmiş bir versiyonunun hazırlanmasına başlandı. 1859’da “Türlerin Doğal Seleksiyon Yoluyla Kökeni veya Yaşam Mücadelesinde Favori Irkların Korunması” adlı eserin 1250 kopyası yayınlandı. Kitap ise, iki günde tükenmiştir. Darwin’in yaşamı boyunca, kitap Felemenkçe, Rusça, İtalyanca, İsveççe, Danca, Lehçe, Macarca, İspanyolca ve Sırpça dillerinde yayınlanmıştır. Aynı zamanda Darwin’in eserleri günümüzde de basılmakta ve popüler olarak güncelliğini korumaktadır. Bilim adamının natüralist teorisi hala geçerliliğini korumaktadır. Ayrıca modern evrim teorisinin temelini oluşturmaktadır.

Darwin’in bir diğer önemli eseri de “İnsanın Türeyişi ve Cinsel Seçilim”dir. Bu nedenle bilim adamı, insanlarda ve modern maymunlarda ortak bir ata hakkında bir teori geliştirmiştir. Bilim adamı, insanlar ve maymunlar arasındaki benzerliği gösterdiği embriyolojik verileri karşılaştıran karşılaştırmalı bir anatomik analiz yapmıştır. Bu analize ise, Simial Antropojenez Teorisi adı verilmektedir.

Darwin, İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi Üzerine adlı kitabında insanı bir evrim zincirinin parçası olarak tanımlamıştır. Buna göre İnsan, yaşayan bir organizma olarak, daha düşük bir hayvan biçiminden evrimleşmiştir.

Kişisel hayat

Charles Darwin 1839’da evlendi. Evliliğini ise, ciddiye almıştır. Bir karar vermeden önce tüm artıları ve eksileri bir kağıda yazmış ve sonra kuzeni Emma Wedgwood’a evlenme teklif etmiştir. Emma, ​​Charles’ın amcası, Parlamento Üyesi ve bir porselen fabrikasının sahibi olan Josiah Wedgwood II’nin kızıdır. Düğün sırasında gelin 30 yaşına idi. Charles’tan önce Emma diğer evlilik tekliflerini reddetmiştir. Kız, Güney Amerika’ya yaptığı seyahatler sırasında Darwin ile yazışmıştır.

Emma ve Charles’ın on çocuğu vardı. Çocukları ise, toplumda yüksek bir konuma ulaştılar. Oğulları George, Francis ve Horace, İngiltere Kraliyet Cemiyeti’nin üyeleriydi.

Ancak üç çocuğu bebekken ölmüştür. Darwin, çocukların acısını kendileri ve Emma arasındaki akrabalık ilişkisiyle ilişkilendirmiştir. Bu nedenle ise, yakın akraba üremesinden kaynaklı “yavruların hastalığı ve uzak haçların avantajları” adlı çalışmasını yazmıştır.

Ölüm

Charles Darwin, 19 Nisan 1882’de 73 yaşında öldü.

Emma, ​​kocasının ölümünden sonra Cambridge’de bir ev satın aldı. Oğulları Francis ve Horace evlerini yan yana inşa ettiler.

İlginç gerçekler

• Charles Darwin ve Abraham Lincoln ile aynı gün doğmuşlardır.
• Fotoğraflarında Darwin, Leo Tolstoy’a benzemektedir.
• “Türlerin Kökeni” ancak altıncı baskıda günümüzde ki adını almıştır.
• Darwin, gastronomik bir bakış açısıyla yeni hayvan türlerini öğrenmiştir. Buna istinaden armadillolardan, devekuşlarından, agutilerden, iguanalardan gelen yemeklerin tadına bakmıştır.
• Birçok nadir hayvan türü, bilim adamının onuruna adlandırılmıştır.
• Darwin inançlarından asla vazgeçmedi. Günlerinin sonuna kadar derinden dindar bir ailede yaşayarak din konusunda şüpheci bir insan oldu.
• Beagle’ın yolculuğu iki yerine beş yıl sürdü.