Kitap açıklaması
George Orwell‘in son romanı 1984, ölümünden bir yıl önce 1949’da yayınlanmıştır. Yayınlamasının ardından İngiltere ve ABD‘de çılgınca popüler olmuştur. Altmıştan fazla dile çevrilmiş ve birkaç kez filme çekilmiştir.
“Şehirdeki her şey renksiz görünüyordu – her yere yapıştırılan posterler dışında. Kara bıyıklının yüzü göze çarpan her açıdan dışarı baktı. Karşıdaki evden de. Büyük kardeş size bakarak, imza dedi ve kara gözleri Winston’ın gözlerine baktı “…
Yerli politikacılar Orwell’i Troçkist olarak adlandırmıştır. Ayrıca kitapları kırk yıl kadar yasaklanmıştır. “1984” distopyası, yabancı ülkelerle kültürel ilişkiler Derneği’nin gizli bir notunda, “Orwell’in romanı, sosyalizme ve sosyalist topluma karşı dizginsiz bir iftiradır” demiştir.
Orwell’in 1984 adlı kitabı bir duygu ifadesi ve bir uyarıdır. İfade ettiği ruh hali, insanın geleceği için umutsuzluğa çok yakındır. Bu uyarı, tarihin akışı içinde değişmezse, o zaman dünyanın dört bir yanındaki insanların en insani niteliklerini kaybedecekleri, ruhsuz otomatlara dönüşecekleri ve şüphelenmeyecekleridir.
Kitap İncelemesi
“1984” romanı, totaliter bir sistem tarafından yönetilen karanlık, kasvetli, acımasız bir dünyayı anlatmaktadır. Bu hikayenin eylemi, üç ülkenin sürekli savaş sürecinde sürekli olarak kesintiye uğradığı gelecekte, 1984 te gerçekleşmektedir. Kitap siyaset, milliyetçilik, gözetleme gibi konulara da değinmektedir. Roman etkileyicidir, çünkü yazarın yarattığı dünya ürkütücüdür.
Dünyanın ve insanlığın neye benzediği ve yapabileceğimiz dehşetler hakkında düşünmenizi sağlamaktadır. İktidardaki insanların nasıl başkalarına baskı yapma, aşağılama ve hükmetme eğiliminde olduğu da gözler önüne serilmektedir. Ana karakter Winston, attığınız her adımın ve kelimenin monitörlerden ve gizli mikrofonlardan izlendiği yeni bir dünyada tek başına yaşamaktadır.
Toplum geçmişi, bugünü ve geleceği kontrol eden bir güç tarafından yönetilmektedir. Kişi, Partinin ihtiyacı olanla doldurduğu bir kaptır. Burada aşk yok ama nefret vardır. Ayrıca bolluk yok ama ihtiyaç vardır. Sadece yetkililerin ihtiyaç duyduğu gerçek vardır. Parti, uğursuz düşünce polisi’nin yardımıyla suçlu düşünceleri vahşice bastırmaktadır. Dikkatsiz bir bakış ve bir rüyada söylenen yanlış söz, sizi partinin düşmanı yapabilmektedir.
Ülkenin yüzünden sonsuza dek ortadan kaybolmanıza neden olabilmektedir. Hiç kimse bir zamanlar var olduğunuzu kanıtlayamamaktadır. Winston, yaşadığı dünyanın tüm gerçeğini ve özünü fark ettiği kısa bir andan sonra sevgili Julia ile birlikte kasıtlı olarak sisteme karşı çıkmaktadır. Partiyi devirmek isteyen ve birbirlerinden ayrılmaktan başka her şeyi yapmaya hazır olan isyancı bir grup olan kardeşliğin varlığına inanmaktadır.
Ama Parti onların ihanetini ne zaman keşfedecektir? Hayatta kalmak için birbirlerine ihanet edecekler mi? Kitabın ilginç kısımlarından biri de yazarın uslubu’dur. Yazar, değişen dilin sonradan düşünceyi nasıl değiştirebileceğini ve örneğin sıfatların kullanımının yaratıcılık ve kişinin hayal gücünü kullanma yeteneği için nasıl kritik olduğunu göstermektedir. Ayrıca dilin sadeleştirilmesinin zihni ve onun nesnel düşünme yeteneğini etkilediğine de dikkat çekmektedir. 1984 kitabını okumanın sonuna geldiğimizde, kahramanın düşüncelerinin, anlamlarının, dünyaya karşı tutumunun nasıl değiştiğini fark ediyoruz. Yazar bize diri diri yenebileceğiniz, ahlaki olarak öldürülebileceğiniz ve başkalarının ihtiyaç duyduğu şekilde yeniden yapılabileceğiniz bir dünya göstermek istemiştir.
1984 romanından alıntılar
- En iyi kitaplar, diye fark etti. Size zaten bildiklerinizi anlatır.
- Azınlıkta ve hatta tekilde iseniz bu deli olduğunuz anlamına gelmez.
- Geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder, şimdiyi kontrol eden geçmişi kontrol eder.
- Birini sevdiğinde onu seversin ve ona verebileceğin başka bir şey yoksa yine de ona sevgi verirsin.
- Küçük kurallara uyarsanız, büyükleri kırabilirsiniz.
- Baskının amacı baskıdır. İşkencenin amacı işkencedir. Gücün amacı güçtür.
- Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cehalet güçtür.