Bulut tohumlama nedir? Nasıl çalışmaktadır?

Hava durumunu kontrol edemeyebiliriz, ama kesinlikle değiştirebiliriz. Bulut tohumlama, böyle bir hava değişikliği türüdür. Hava durumunu değiştirmek için kuru buz (katı CO2), gümüş iyodür (AgI) ve sodyum klorür (NaCl) gibi kimyasalların bulutlara girmesi olarak tanımlanmaktadır. Weather Change Association’a göre yağışları özellikle kışın, kar yağışını artırmak için en az sekiz ABD eyaletinde bulut tohumlama uygulanmaktadır. Bulut tohumlama, kuraklık ve kar fırtınalarının neden olduğu su kıtlığıyla başa çıkmak için popüler bir araçtır. Bununla birlikte, etkinliği ve etiği ile ilgili konular ateşli tartışmaların konusu olmaya devam etmektedir.

Bulut Tohumlamanın Tarihçesi

Bulut tohumlama kulağa son teknoloji gibi gelse de, bu yeni bir kavram değildir. 1940’larda, uçaklardaki buzlanmayı azaltmanın yollarını araştıran General Electric (GE) bilim adamları Vincent Schaefer ve Irving Langmuir tarafından icat edilmiştir. Bilim adamları, bu damlacıkların uçağa yapışmadan önce buz kristallerine dönüşmesi durumunda kanatlardaki buzlanma tehdidinin azaltılabileceğini tahmin etmişlerdir.

Aşırı soğutulmuş su nedir? Aşırı soğutulmuş su, sıfırın altındaki havayla çevrili olmasına rağmen sıvı halde kalan sudur. Yalnızca saf haliyle, tortular, mineraller ve çözünmüş gazlar içermeyen su aşırı soğutulabilmektedir. Eksi 40 dereceye ya da, bir şeye çarpıp donmadıkça da donmazlar. 

Schaefer bu teoriyi laboratuvarda havayı bir dondurucuya vererek ve böylece nefesiyle “bulutlar” oluşturarak test etmiştir. Ardından, hangisinin buz kristallerinin büyümesini en iyi şekilde uyaracağını görmek için toprak, toz ve talk gibi çeşitli malzemeleri “soğuk kutuya” atmıştır. Küçük kuru buz tanecikleri soğuk hava deposuna düştüğünde, bir dizi mikroskobik buz kristali oluşturmuştur.

Bu deneyde Schaefer, yoğunlaşmayı ve dolayısıyla yağışı başlatmak için bir bulutun sıcaklığının nasıl düşürüleceğini keşfetmiştir. Birkaç hafta sonra, GE’den meslektaşı Bernard Vonnegut, moleküler yapısını, buza çok benzer olduğu için gümüş iyodürün eşit derecede etkili bir buzul görevi gördüğünü keşfetmiştir. Bu çalışma ise, kısa sürede dünya çapında ilgi görmüştür. Hükümet, kuru bölgelerde yağmur yağdırmak ve kasırgaları azaltmak için bulut tohumlamanın ne kadar uygulanabilir olduğunu görmek için GE ile ortaklık kurmuştur.

Cirrus Projesi

Ekim 1947’de tropik bölgelerde bulut tohumlama test edilmiştir. ABD hükümeti, kasırganın Cape Sable’daki dış şeritlerine 100 pounddan (45 kilogram) fazla kuru buz atmıştır. Teori, -78°C’de donmuş CO2’nin ısı kaynaklı bir kasırgayı nötralize edebileceğiydi. Deney sadece sonuçsuz olmakla kalmamıştır. Aynı zamanda daha önce denizden uzaklaşan bir kasırga rotasını değiştirmiştir. Ancak fırtına Georgia, Savannah yakınlarına inmiştir. Daha sonra, kasırganın bulut tohumlama yapılmadan önce bile batıya doğru sapmaya başladığı ortaya çıkmıştır. Kamuoyu, Cirrus Clouds projesinin suçlanacağına da inanmıştır.

Stormfury Projeleri

Skywater Projeleri ve Diğerleri 1960’larda, ABD hükümeti yeni bir kasırga bulut tohumlama projeleri dalgasını başlatmıştır. Stormfury Projesi olarak bilinen deneyler, bir kasırganın dış bulut bantlarına gümüş iyodür ekilirse, kasırganın kenarlarında konveksiyonun artacağını ileri sürmüştür. Bu da, daha az rüzgar ve daha az yoğunlukla fırtınanın yeni, daha büyük (dolayısıyla daha zayıf) bir gözünü yaratacaktır. Daha sonra, bulutların doğal olarak aşırı soğutulmuş sudan daha fazla buz içerdiğinden, bulut tohumlamanın kasırgalar üzerinde çok az etkisi olduğu belirlenmiştir.

1960’lardan 1990’lara kadar birkaç başka program ortaya çıkmıştır. ABD Islah Bürosu tarafından yönetilen Sky Water Projesi, Amerika Birleşik Devletleri‘nin batısındaki su kaynaklarını artırmak için tasarlanmıştır. 1980’lerde, ABD hava modifikasyon projeleri, “kasıtlı hava modifikasyonunun etkinliği için ikna edici bilimsel kanıt” eksikliği nedeniyle azalmıştır. Bununla birlikte, Islah Bürosu’nun 2002-2003 hava değişim programı ve 2001-2002 ve 2007-2009’daki tarihi Kaliforniya kuraklıkları, bulut tohumlama konusuna bugün de devam eden yeniden ilgiyi ateşlemiştir.

Bulut tohumlama nasıl çalışmaktadır?

Doğada, bulutlarda asılı duran küçük su damlacıkları buharlaşmadan düşecek kadar büyük olana kadar hacimce arttığında yağış oluşturmaktadır. Bu damlacıklar, ya buz çekirdeği olarak bilinen kristal veya buz benzeri bir yapıya sahip katı parçacıklar üzerinde donarak, ya da yoğunlaşma çekirdekleri olarak bilinen toz ya da tuz parçacıklarına çekilerek komşu damlacıklarla çarpışarak ve bağlantı kurarak büyürler. Bulut tohumlama, bulutlara ekstra çekirdekler ekleyerek bu doğal süreci hızlandırmaktadır. Böylece bulutun içindeki ve altındaki hava sıcaklığına bağlı olarak yağmur damlaları veya kar taneleri gibi düşecek kadar büyük olan damlacıkların sayısını artırmaktadır. Bu sentetik çekirdekler, gümüş iyodür (AgI), sodyum klorür (NaCl) ve kuru buz (katı CO2) gibi kimyasallar biçiminde gelmektedir.

Bunların tümü, kimyasalları havaya yayan yer tabanlı jeneratörler veya kimyasallarla dolu roket yüklerini taşıyan uçaklar kullanılarak yağışı oluşturan bulutların kalbine dağıtılmaktadır. 2019’da 250’ye yakın bulut tohumlama projesini tamamlayan Birleşik Arap Emirlikleri, 2017’de drone’ların bulutlara uçtuğu ve elektrik şokları verdiği yeni bir teknolojiyi test etmeye başlamıştır. Reading Üniversitesi’ne göre, bu elektrik yükü yöntemi bulut damlacıklarını iyonize ederek birbirlerine yapışmalarına neden olarak büyümelerini hızlandırmaktadır. Bu durum da, gümüş iyodür (sudaki yaşam için toksik olabilen) gibi kimyasallara olan ihtiyacı ortadan kaldırdığından, daha çevre dostu bir bulut tohumlama seçeneği olabilmektedir.

Bulut tohumlama işe yarıyor mudur?

Bulut tohumlamanın geleneksel olarak yağış ve kar yağışını %5-15 oranında artırdığı düşünülmektedir. Bilim adamları son zamanlarda gerçek birikimi ölçmek için adımlar atmışlardır. ABD, Idaho’da kış bulutu tohumlaması üzerine bir 2017 araştırması, tohumlanmış yağış sinyalini analiz etmek için hava durumu radarı ve kar ölçer verilerini kullanmıştır. Çalışma, bulutların kaç dakikada tohumlandığına bağlı olarak tohumlamanın 100 ila 275 dönümlük su ürettiğini tespit etmiştir. Ayrıca yaklaşık 150 olimpik yüzme havuzunu doldurmaya yettiğini bulmuştur.

Benzer konular